ABD'nin Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile ilgili tutumu, son açıklamalarla daha da karmaşık bir hale geldi. Bir yandan ABD Ankara Büyükelçisi Tom Barrack'ın SDG'ye özerklik yolunu kapatan açıklamaları gelirken, diğer yandan ABD Kongre Üyesi Abraham Hamadeh'in "SDG Suriye'nin geleceğinin kilit bir parçası" şeklindeki sözleri kafaları karıştırdı. Bu çelişkili ifadeler, ABD'nin Suriye politikasındaki belirsizlikleri ve Ankara ile Washington arasındaki potansiyel gerilimleri gözler önüne seriyor.

SDG'nin Geleceği Belirsizliğini Koruyor

Terör örgütü PKK'nın Suriye'deki uzantısı YPG/PYD'nin elebaşı Mazlum Abdi kod adlı Ferhat Abdi Şahin, örgüte yakın medyaya yaptığı açıklamada Suriye'deki değişime vurgu yaparak şunları söyledi: "Suriye içeride değişime mecbur, değişim olacak. Merkezi olmayan temelli bir değişim olacak. Bütün halkların rolünü oynayabilmesi için bir temel atıldı." Bu açıklamalar, SDG'nin Suriye'nin geleceğinde nasıl bir rol oynayacağına dair beklentileri artırırken, ABD'den gelen farklı sinyaller bu beklentileri belirsizliğe sürüklüyor.

ABD'den Çelişkili Açıklamalar

Geçtiğimiz ay ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Suriye'de merkezi hükümet ile Kürtlerin güçlerini birleştirme konusunda hala anlaşamadıklarını belirterek, "SDG'ye bir devlet borcumuz" şeklinde bir ifade kullanmıştı. Bu açıklama, SDG'nin geleceğine dair umutları yeşertirken, ABD Kongre Üyesi Abraham Hamadeh'ten gelen açıklamalar ise bambaşka bir tablo çiziyor. Hamadeh'in "SDG Suriye'nin geleceğinin kilit bir parçası" şeklindeki sözleri, ABD'nin Suriye politikasında bir kafa karışıklığı olduğunu gösteriyor.

ABD'nin Suriye Politikası Ne Anlama Geliyor?

ABD'den gelen bu çelişkili açıklamalar, birçok soruyu beraberinde getiriyor. ABD, Suriye'de SDG'nin geleceğini nasıl görüyor? Ankara ile Washington arasında SDG konusunda bir görüş ayrılığı mı var? ABD'nin Suriye politikasındaki bu belirsizliklerin kaynağı ne? Tüm bu soruların cevabı, Suriye'nin geleceği ve bölgedeki güç dengeleri açısından büyük önem taşıyor. Bu noktada akla gelen bir diğer husus da, ABD'nin Suriye politikasındaki belirsizliklerin CENTCOM'dan kaynaklanıp kaynaklanmadığıdır.

• ABD'nin SDG'ye desteği devam edecek mi?
• SDG, Suriye'nin geleceğinde nasıl bir rol oynayacak?
• Ankara ve Washington arasındaki SDG konusundaki görüş ayrılıkları nasıl giderilecek?

Sonuç olarak, ABD'nin SDG konusundaki çelişkili açıklamaları, Suriye'deki durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Bu durum, bölgedeki aktörler arasında güvensizliğe yol açarken, Suriye'nin geleceğine dair belirsizlikleri de artırıyor. ABD'nin bu konuda daha net bir tutum sergilemesi, bölgedeki istikrarın sağlanması açısından büyük önem taşıyor.