AYM Kararı Şoku! Mahkeme Gezi Hükümlüsünü Tahliye Etmedi
Dünya

AYM Kararı Şoku! Mahkeme Gezi Hükümlüsünü Tahliye Etmedi


08 November 20255 dk okuma9 görüntülenmeSon güncelleme: 09 November 2025

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, Gezi davası hükümlüsü Tayfun Kahraman'ın yeniden yargılanması yönündeki Anayasa Mahkemesi (AYM) kararını uygulamaması büyük bir tartışma başlattı. Mahkeme, Kahraman'ın tahliye ve yeniden yargılanma talebini reddederek, hukuk çevrelerinde şaşkınlık ve öfkeye neden oldu.

Karara Tepkiler Çığ Gibi Büyüyor

Mahkemenin bu kararı, siyasetçilerden hukukçulara, akademisyenlerden aktivistlere kadar geniş bir kesim tarafından eleştirildi. Tayfun Kahraman'ın eşi Meriç Demir Kahraman, karara sosyal medya üzerinden sert tepki göstererek, "Hukukun ayaklar altına alındığı bir gün daha" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eski danışmanı da kararın hukuki açıdan kabul edilemez olduğunu savundu.

Peki, bu kararın ardında yatan sebepler neler olabilir? Hukukçular, mahkemenin AYM kararını uygulamamasının, yargı bağımsızlığına ve hukukun üstünlüğüne büyük bir darbe vurduğunu belirtiyor. Bu durumun, Türkiye'deki hukuk sistemine olan güveni zedeleyeceği ve benzer davalarda emsal teşkil edebileceği endişesi taşınıyor.

Anayasa Mahkemesi Kararı Ne Anlama Geliyordu?

Anayasa Mahkemesi, Tayfun Kahraman'ın başvurusunu değerlendirerek, yargılamada adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine hükmetmişti. AYM, bu ihlalin giderilmesi için Kahraman'ın yeniden yargılanmasına karar vermişti. Bu karar, yerel mahkemeler için bağlayıcı nitelikte olmasına rağmen, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi bu kararı uygulamayı reddetti.

Türkiye'de Anayasa Mahkemesi'nin kararları, tüm yargı organları için bağlayıcıdır. Anayasa'nın 153. maddesi, "Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazete'de hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar." hükmünü içermektedir. Bu açık hükme rağmen, yerel mahkemenin AYM kararını uygulamaması, hukuk devletinin temel ilkelerine aykırılık teşkil etmektedir.

Bu kararın ardından şu sorular akıllara geliyor:

  • Mahkeme, AYM kararını neden uygulamadı?
  • Bu karar, Türkiye'deki hukuk sistemini nasıl etkileyecek?
  • Bundan sonraki süreçte neler yaşanacak?

Bu soruların yanıtları, Türkiye'deki hukuk devletinin geleceği açısından büyük önem taşıyor.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin bu kararı, Türkiye'de hukuk krizi olarak değerlendiriliyor. AYM kararının uygulanmaması, yargı bağımsızlığına ve hukukun üstünlüğüne olan inancı sarsarken, benzer davalarda emsal teşkil etme riski taşıyor. Bu durum, Türkiye'nin uluslararası arenadaki imajını da olumsuz etkileyebilir. Hukukçular ve siyasetçiler, bu kararın düzeltilmesi ve hukukun üstünlüğünün sağlanması için çağrıda bulunuyor. Önümüzdeki günlerde bu konuda nasıl bir gelişme yaşanacağı merakla bekleniyor.