
Cezaevinden Şok Çağrı! Annesine: "Eşimi Sen Öldür!"
Türkiye'de kadına şiddet vakaları maalesef artarak devam ediyor. İzmir'de yaşanan son olay ise tüyler ürpertici. Boşanma aşamasındaki eşini ve çocuklarını tehdit etmekten yargılanan bir kişi, cezaevinden annesini arayarak eşini öldürmesini istedi. Bu şoke edici gelişme, cezaevi müdürlüğünün ihbarı üzerine ortaya çıktı.
Cezaevinden Cinayet Talimatı
Olay, İzmir'de yaşandı. Şiyar Alpaslan isimli şahıs, boşanma sürecinde olduğu eşi Fatma Alpaslan'ı, müşterek çocuklarına zarar vermekle tehdit ettiği gerekçesiyle yargılanıyordu. Cezaevinde bulunduğu sırada annesiyle yaptığı bir telefon görüşmesinde ise akılalmaz bir talimat verdi: "Ben cezaevindeyim, yapamıyorum, sen benim yerime Fatma’yı öldür."
Adli Süreç Başladı
Cezaevi Müdürlüğünün bu ihbarı üzerine derhal adli soruşturma başlatıldı. Şiyar Alpaslan hakkında, eşi Fatma Alpaslan'ı doğrudan ve 4 yaşındaki çocuklarına zarar vermekle tehdit ettiği gerekçesiyle İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesinde "basit tehdit" suçundan dava açıldı. Ancak yargılama sürecinde Cumhuriyet Savcısı, olayın vahametini vurgulayarak, "küçük çocuğun boğazına bıçak dayayarak bulunduğu tehdit" nedeniyle Şiyar Alpaslan'ın eyleminin "kasten öldürmeye teşebbüs" suçunu oluşturduğunu belirtti. Mahkeme de bu değerlendirme üzerine dosyayı, bu suça bakmakla görevli ağır ceza mahkemesine sevk etti.
Olayın Vahameti ve Toplumsal Etkisi
Bu olay, kadına yönelik şiddetin ne denli vahim boyutlara ulaşabileceğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Cezaevinden dahi cinayet planları yapılabilmesi, toplum olarak bu sorunla daha kararlı bir şekilde mücadele etmemiz gerektiğini gösteriyor. Kadınların korunması, şiddetin önlenmesi ve faillerin cezalandırılması için daha etkili yasal düzenlemeler ve toplumsal bilinçlendirme çalışmaları yapılması hayati önem taşıyor.
- Kadına şiddetin her türlüsüyle mücadele edilmeli.
- Şiddet mağdurlarına destek mekanizmaları güçlendirilmeli.
- Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık artırılmalı.
Bu tür olayların tekrarlanmaması için hepimizin sorumluluk alması gerekiyor. Unutmayalım ki, şiddete sessiz kalmak, şiddeti onaylamak anlamına gelir.