Çin'den ABD'ye Sert Tepki: İran Saldırısı Kabul Edilemez!
Dünya

Çin'den ABD'ye Sert Tepki: İran Saldırısı Kabul Edilemez!


22 June 20255 dk okuma4 görüntülenmeSon güncelleme: 22 June 2025

Çin Dışişleri Bakanlığı, ABD'nin İran'daki nükleer tesislere düzenlediği saldırıya sert tepki göstererek, bu eylemin kabul edilemez olduğunu duyurdu. Bakanlık, saldırının Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) denetimi altındaki tesisleri hedef almasının uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu vurguladı.

Çin'den Sert Kınama: BM İlkeleri İhlal Edildi

Çin Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, ABD'nin bu saldırısının Birleşmiş Milletler (BM) Şartı'nın amaç ve ilkeleriyle çeliştiği belirtildi. Açıklamada, "Bu tür eylemler, Orta Doğu'daki zaten hassas olan durumu daha da kötüleştirmektedir. Tüm tarafları itidalli olmaya ve gerginliği tırmandıracak adımlardan kaçınmaya çağırıyoruz" ifadelerine yer verildi.

Bakanlık, uluslararası toplumun bu tür tek taraflı ve provokatif eylemlere karşı durması gerektiğinin altını çizerek, diplomatik çözüm yollarının her zaman öncelikli olması gerektiğini vurguladı. Çin, İran ile ABD arasındaki gerginliğin diyalog ve müzakere yoluyla çözülmesinden yana olduğunu yineledi.

Orta Doğu'da Artan Gerilim: Bölgesel İstikrar Tehlikede mi?

ABD'nin İran'a yönelik bu saldırısı, Orta Doğu'da zaten kırılgan olan istikrarı daha da tehlikeye atıyor. Bölgedeki diğer aktörlerin de bu duruma nasıl tepki vereceği merak konusu. Uzmanlar, bu tür eylemlerin bölgede yeni çatışmalara yol açabileceği konusunda uyarıyor.

Çin'in bu sert tepkisi, uluslararası toplumun ABD'nin bu hamlesine karşı duruşunu göstermesi açısından önemli. Çin, bölgedeki tüm tarafları sükunete davet ederek, gerginliği azaltacak adımlar atılması çağrısında bulundu. Peki, bu çağrı ne kadar etkili olacak? Orta Doğu'da barış ve istikrar yeniden tesis edilebilecek mi?

ABD'nin İran'a yönelik saldırısı ve Çin'in bu saldırıya verdiği sert tepki, uluslararası ilişkilerde yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Bölgedeki dengelerin nasıl değişeceği ve bu durumun küresel politikaları nasıl etkileyeceği önümüzdeki günlerde daha net görülecek. Ancak şu bir gerçek ki, Orta Doğu'da barışın sağlanması için diplomasi ve diyalog her zamankinden daha önemli.