Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) içerisindeki bazı kesimlerin, milli çözüm sürecini baltalamaya yönelik girişimleri devam ediyor. Son olarak yapılan bir isim değişikliği, kamuoyunda büyük tepkilere yol açtı. Hayatını kaybeden DEM Partili TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder'in ismi, Hakkari Yüksekova'da bulunan Şehit Cengiz Topel Caddesi'ne verildi. Bu durum, şehit aileleri ve milliyetçi kesimler tarafından büyük bir saygısızlık olarak değerlendirildi.

Neden Tepki Çekiyor?

Bu isim değişikliği, özellikle Şehit Cengiz Topel'in anısına duyulan saygı ve milli değerlere yapılan bir saldırı olarak algılanıyor. Cengiz Topel, 1964 yılında Kıbrıs'ta şehit düşen ilk Türk pilot subayıdır. Onun adının verildiği bir caddeye, terör örgütüyle ilişkili olduğu iddia edilen bir siyasetçinin adının verilmesi, şehitlerin hatırasına büyük bir saygısızlık olarak görülüyor. Bu durum, toplumda derin bir infial yaratmış durumda.

Milli Çözüm Sürecine Darbe mi?

Bu tür provokatif eylemler, milli çözüm sürecine zarar verme potansiyeli taşıyor. DEM Parti içindeki bazı radikal unsurların, bu tür hamlelerle süreci sabote etmeye çalıştığı düşünülüyor. Hükümet yetkilileri ve diğer siyasi partiler, bu tür provokasyonlara karşı dikkatli olunması ve sürecin zarar görmemesi için gerekli önlemlerin alınması çağrısında bulunuyor. Milli çözüm sürecinin başarıya ulaşması için, tüm tarafların sağduyulu davranması ve provokasyonlardan uzak durması büyük önem taşıyor.

Türkiye'nin birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğu bu dönemde, bu tür ayrıştırıcı ve kışkırtıcı adımlar atılması, toplumda derin yaralar açabilir. Siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının, bu tür provokasyonlara karşı ortak bir duruş sergilemesi ve sağduyuyu hakim kılmak için çaba göstermesi gerekiyor. Aksi takdirde, milli çözüm sürecinin geleceği tehlikeye girebilir.