Eski manken Deniz Akkaya, kızı Ayşe Önbilgin'in kendisine yönelik "balkona kilitleme" eylemi nedeniyle açılan davada verilen cezayı yetersiz bularak istinafa başvurdu. Mahkeme, Önbilgin'e "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan 2 yıl hapis cezası vermiş, ancak sanığın reşit olmaması nedeniyle cezayı 10 aya indirmiş ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar vermişti. Ancak Deniz Akkaya bu kararı yeterli bulmayarak bir üst mahkemeye taşıdı.

Davanın Arka Planı

Olay, Deniz Akkaya'nın kızının kendisine şiddet uyguladığı iddiasıyla gündeme gelmişti. Akkaya, kızının kendisini balkona kilitlediğini ve bu durumun kendisini ciddi şekilde etkilediğini belirtmişti. Bu iddialar üzerine Ayşe Önbilgin hakkında dava açılmıştı. Dava sürecinde her iki taraf da farklı açıklamalar yapmış, olay kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştı.

Dava sürecinde Deniz Akkaya, kızının davranışlarının kabul edilemez olduğunu ve cezalandırılması gerektiğini savunmuştu. Ayşe Önbilgin ise annesiyle yaşadığı sorunlar nedeniyle böyle bir eylemde bulunduğunu ve pişman olduğunu ifade etmişti. Mahkeme, delilleri değerlendirerek Önbilgin'i suçlu bulmuş ancak yaşının küçüklüğü nedeniyle cezasında indirime gitmişti.

İstinaf Başvurusu ve Beklentiler

Deniz Akkaya'nın avukatları, istinaf başvurusunda mahkemenin verdiği cezanın yetersiz olduğunu ve olayın vahametine uygun bir ceza verilmesi gerektiğini savundu. Başvuruda, Ayşe Önbilgin'in eyleminin sadece basit bir hürriyetten yoksun kılma eylemi olmadığı, aynı zamanda annesine yönelik bir şiddet eylemi olduğu vurgulandı. Ayrıca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının da yanlış olduğu belirtildi.

İstinaf mahkemesinin, dosyayı inceledikten sonra yerel mahkemenin kararını onaması, bozması veya yeniden yargılama kararı vermesi bekleniyor. Eğer istinaf mahkemesi yerel mahkemenin kararını bozarsa, dava yeniden görülecek ve Ayşe Önbilgin hakkında daha ağır bir ceza verilmesi gündeme gelebilecek.

Olayın Toplumsal Etkileri

Deniz Akkaya ve kızı arasındaki bu olay, aile içi şiddet ve çocukların suça karışması gibi önemli toplumsal sorunları yeniden gündeme getirdi. Birçok kişi, olayın sadece bir aile içi sorun olmadığını, aynı zamanda çocukların yetiştirilmesi ve şiddetin önlenmesi konularında da önemli dersler içerdiğini belirtiyor.

Bu dava, aile içi ilişkilerde yaşanan sorunların hukuki boyutunu ve mağdur haklarının korunmasının önemini bir kez daha gözler önüne serdi. İstinaf mahkemesinin vereceği karar, benzer davalar için emsal teşkil edebilecek ve toplumda adalet duygusunun güçlenmesine katkı sağlayabilecek.

• Aile içi şiddetin önlenmesi için daha etkili mekanizmaların oluşturulması
• Çocukların suça karışmasını engellemek için eğitim ve rehberlik hizmetlerinin artırılması
• Mağdur haklarının korunması için hukuki süreçlerin daha etkin hale getirilmesi

Deniz Akkaya'nın istinaf başvurusu, kamuoyunda merakla beklenirken, davanın sonucu aile içi ilişkiler, şiddet ve adalet konularında önemli tartışmaları da beraberinde getirecek gibi görünüyor.