Hindistan'ın Kalküta kentinde bir otelde meydana gelen yangın, büyük bir trajediye dönüştü. Salı akşamı başlayan yangında 15 kişi hayatını kaybetti. Alevlerin hızla yayılmasıyla otel adeta bir cehenneme dönerken, insanlar canlarını kurtarmak için büyük bir mücadele verdi. Pencerelere ve çatıya çıkan otel sakinleri, itfaiye ekiplerinin yardımıyla kurtarılmaya çalışıldı.

Yangının Sebebi Araştırılıyor

Kalküta Emniyet Müdürü Manoj Verma, yaptığı açıklamada, yangının ardından çok sayıda kişinin kurtarıldığını ancak maalesef 15 kişinin hayatını kaybettiğini belirtti. Verma, yangının neden çıktığını belirlemek için soruşturma başlatıldığını da sözlerine ekledi. "Ölü sayısı 15'e yükseldi; ölenlerin arasında iki çocuk ve bir kadın da var" diyen Verma, olayın vahametini gözler önüne serdi.

Polis yetkilileri, otelin adeta bir "gaz odasına" dönüştüğünü ve bazı kişilerin boğularak hayatını kaybettiğini açıkladı. Yangının şiddeti ve dumanın yoğunluğu, kurtarma çalışmalarını zorlaştırırken, olay yerinde büyük bir panik yaşandı.

Hindistan'da Yangın Güvenliği Tartışmaları

Bu tür trajik olaylar, Hindistan'da yangın güvenliği konusundaki eksiklikleri bir kez daha gündeme getiriyor. Ülkede, özellikle eski binalarda ve otellerde yangın önleme sistemlerinin yetersizliği sıklıkla eleştiriliyor. Uzmanlar, bu tür faciaların önüne geçmek için daha sıkı denetimlerin yapılması ve yangın güvenliği standartlarının yükseltilmesi gerektiğini vurguluyor.

Yangın güvenliği sadece bireysel önlemlerle sağlanamaz. Devletin de bu konuda sorumluluk alması ve gerekli yasal düzenlemeleri yapması gerekiyor. Binaların düzenli olarak denetlenmesi, yangın alarm sistemlerinin kurulması ve acil durum tahliye planlarının hazırlanması, olası bir yangın durumunda can kayıplarını en aza indirebilir.

Bu acı olay, yangın güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı. Hindistan'da ve dünyanın diğer bölgelerinde benzer faciaların yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşıyor. Unutulmamalıdır ki, yangın güvenliği sadece bir yasa değil, aynı zamanda bir insanlık görevidir.