İran ve ABD arasındaki nükleer müzakerelerin ikinci turu, İtalya'nın başkenti Roma'da başladı. Umman'da yapılan ilk görüşmenin ardından, bu kritik toplantıdan çıkacak sonuçlar merakla bekleniyor. Taraflar arasındaki derin güven sorunları ve ABD'nin müzakere kapsamını genişletme çabaları, sürecin önündeki en büyük engeller olarak görülüyor.
Nükleer Müzakerelerde Kritik Aşamalar
Müzakerelerin başarılı olmasının önünde çeşitli zorluklar bulunuyor. Bunlar arasında;
- Karşılıklı güven sorunları,
- ABD'nin nükleer dışı konuları müzakerelere dahil etme isteği,
- İran'ın nükleer programının tamamen durdurulmasının talep edilmesi,
- İsrail’in müzakere sürecini baltalama arzusu yer alıyor.
Bu faktörler, taraflar arasındaki anlaşmazlıkları derinleştirerek süreci zorlaştırıyor. Ancak, her iki tarafın da müzakere masasına oturması, çözüm arayışının devam ettiğini gösteriyor.
Trump'ın Mektubu ve Sonrasındaki Gelişmeler
2018'de İran ile nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak çekilen ABD Başkanı Donald Trump, İran lideri Ayetullah Ali Hamaney'e doğrudan nükleer müzakere çağrısında bulunan bir mektup göndermişti. Bu mektuba İran, Umman üzerinden yanıt verdi. Mektup trafiğinin ardından İran ve ABD, 12 Nisan'da Umman’da dolaylı görüşmeler yaptı. Görüşmeler sonucunda her iki taraf da müzakerelerin "olumlu ve yapıcı" olduğunu açıkladı ve 19 Nisan'da yeniden bir araya gelme kararı aldı.
Roma'daki Müzakerelerin Önemi
Daha önce Umman'da yapılacağı açıklanan müzakerelerin ikinci turunun Roma'da gerçekleştirilmesi, İtalya'nın bu süreçteki rolünü artırıyor. Müzakereler, Umman'ın Roma'daki Büyükelçiliğinde, Umman Dışişleri Bakanı Bedr el-Busaidi aracılığında gerçekleştiriliyor. Bu durum, Umman'ın arabuluculuk rolünün ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor.
İran ve ABD arasındaki nükleer müzakerelerin geleceği, bölgedeki istikrar açısından büyük önem taşıyor. Roma'da başlayan bu kritik görüşmelerin, taraflar arasındaki anlaşmazlıkların giderilmesine ve nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılmasına katkı sağlaması bekleniyor. Ancak, sürecin önündeki engeller ve taraflar arasındaki güvensizlik, müzakerelerin seyrini belirsizleştiriyor. Sonuç olarak, Roma'daki zirveden çıkacak sonuçlar, hem bölge hem de dünya siyaseti için belirleyici olacak.