
Katil İsrail'den Kan Donduran Rakam: 595 Çocuk Öldürüldü!
Filistin İnsan Hakları Merkezi'nin (PCHR) yaptığı açıklamaya göre, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik 18 Mart sabahı başlayan ve şiddetini giderek artıran saldırıları sonucunda, aralarında 595 çocuk ve 308 kadının bulunduğu çok sayıda sivil hayatını kaybetti. Bu acı tablo, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, İsrail'in orantısız güç kullanımı ve sivilleri hedef alması sert bir şekilde eleştiriliyor.
Gazze'de Yaşanan İnsanlık Dramı
Gazze, uzun yıllardır süren abluka ve çatışmaların etkisiyle zaten zorlu bir yaşam mücadelesi verirken, son saldırılarla birlikte durum daha da vahim bir hal aldı. Hastaneler yetersiz, gıda ve su kaynakları kısıtlı, insanlar en temel ihtiyaçlarını karşılamakta dahi zorlanıyor. Çocuklar ise bu durumdan en çok etkilenen kesimi oluşturuyor. Oyun oynamaları, okula gitmeleri ve sağlıklı bir şekilde büyümeleri gereken yaşlarda, bombaların gölgesinde hayatta kalmaya çalışıyorlar.
Uluslararası Toplumun Sorumluluğu
Filistin İnsan Hakları Merkezi, uluslararası toplumu bu vahşete dur demeye ve İsrail'e baskı yapmaya çağırıyor. Yapılan açıklamada, "Uluslararası toplumun sessizliği, İsrail'e suç işlemeye devam etme cesareti veriyor. Artık harekete geçme ve bu katliamı durdurma zamanı geldi" ifadelerine yer verildi. Bu çağrı, vicdan sahibi herkesin kulak vermesi gereken bir feryat niteliğinde.
Savaşın Çocuklar Üzerindeki Travmatik Etkileri
Savaş ve çatışma ortamlarında büyüyen çocuklar, fiziksel yaraların yanı sıra derin psikolojik travmalar da yaşıyorlar. Sevdiklerini kaybetmek, evlerinden olmak, sürekli ölüm tehlikesi altında yaşamak gibi deneyimler, çocukların ruh sağlığı üzerinde kalıcı hasarlar bırakabiliyor. Bu nedenle, savaşın sona ermesinin yanı sıra, çocukların psikolojik olarak da desteklenmesi ve rehabilite edilmesi büyük önem taşıyor.
İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği bu insanlık dışı saldırılar, sadece Filistin halkını değil, tüm dünyayı derinden üzüyor. 595 çocuğun hayatını kaybetmesi, savaşın en acımasız yüzünü bir kez daha gözler önüne seriyor. Uluslararası toplumun bu vahşete sessiz kalmaması ve sorumluların hesap vermesi için elinden geleni yapması gerekiyor. Aksi takdirde, bu tür trajedilerin yaşanmaya devam etmesi kaçınılmaz olacaktır.