
Konkordato Şoku! İnşaat ve İmalat Sektörü Alarm Veriyor
Türkiye ekonomisi zorlu bir süreçten geçerken, şirketlerin konkordato başvurularındaki artış endişe verici boyutlara ulaştı. Özellikle inşaat ve imalat sektörleri bu durumdan en çok etkilenen alanlar oldu. 2025 yılının ilk sekiz ayında yapılan konkordato başvuruları, geçen yılın toplamını %73 oranında aşarak rekor kırdı. Bu durum, ekonomideki sıkışıklığın ve şirketlerin finansal zorluklarının açık bir göstergesi olarak yorumlanıyor.
Konkordato Başvurularında Rekor Artış
Son beş yılda toplam 2 bin 718 konkordato başvurusu yapılırken, 2025 yılı 994 başvuruyla zirveye oturdu. Bu rakamlar, şirketlerin içinde bulunduğu zor durumu net bir şekilde ortaya koyuyor. Ekonomistler, bu artışın nedenlerini farklı faktörlere bağlıyor:
- Yüksek enflasyon ve artan maliyetler
- Döviz kurlarındaki dalgalanmalar
- Talep düşüşü ve pazar daralması
- Finansmana erişimde yaşanan zorluklar
Bu faktörlerin bir araya gelmesi, özellikle borç yükü altında olan şirketlerin konkordato ilan etmek zorunda kalmasına neden oluyor.
İnşaat ve İmalat Sektörleri Neden Etkileniyor?
İnşaat ve imalat sektörleri, ekonomik dalgalanmalardan en çok etkilenen sektörler arasında yer alıyor. Bunun başlıca nedenleri şunlardır:
- Yüksek girdi maliyetleri: İnşaat ve imalat sektörleri, demir, çimento, enerji gibi yüksek maliyetli girdilere bağımlıdır. Bu girdilerdeki fiyat artışları, şirketlerin karlılığını olumsuz etkiliyor.
- Finansman zorlukları: İnşaat projeleri genellikle uzun vadeli ve yüksek maliyetli olduğu için, şirketler finansmana ihtiyaç duyarlar. Ancak bankaların kredi verme konusunda daha seçici davranması, şirketlerin finansmana erişimini zorlaştırıyor.
- Talep daralması: Ekonomik belirsizlikler, tüketicilerin ve yatırımcıların harcamalarını kısmasına neden oluyor. Bu durum, inşaat ve imalat sektörlerindeki talebi azaltıyor.
Bu faktörler, inşaat ve imalat sektörlerindeki şirketlerin finansal durumunu kötüleştirerek konkordato başvurularının artmasına yol açıyor.
Ekonomik Etkileri ve Beklentiler
Konkordato başvurularındaki artış, sadece şirketleri değil, tüm ekonomiyi etkileyebilecek bir durumdur. Bu durumun potansiyel etkileri şunlardır:
- İşsizlik artışı: Konkordato ilan eden şirketler, genellikle işçi çıkarmak zorunda kalırlar. Bu durum, işsizlik oranının artmasına neden olabilir.
- Alacaklıların zararları: Konkordato ilan eden şirketlerin alacaklıları, alacaklarının tamamını veya bir kısmını tahsil edemeyebilirler. Bu durum, alacaklıların finansal durumunu olumsuz etkileyebilir.
- Ekonomik büyümenin yavaşlaması: Konkordato başvurularındaki artış, yatırım iştahını azaltarak ekonomik büyümenin yavaşlamasına neden olabilir.
Ekonomistler, hükümetin bu duruma karşı önlemler alması gerektiğini vurguluyor. Şirketlere finansal destek sağlanması, vergi düzenlemeleri yapılması ve yatırım ortamının iyileştirilmesi gibi adımlar, konkordato başvurularının önüne geçebilir.
Konkordato başvurularındaki bu alarm verici artış, Türkiye ekonomisinin kırılganlığını gözler önüne seriyor. Özellikle inşaat ve imalat sektörlerindeki şirketlerin yaşadığı zorluklar, ekonomide daha derin sorunlara yol açabilir. Hükümetin ve ilgili kurumların, bu duruma karşı hızlı ve etkili önlemler alması, ekonomik istikrarın sağlanması açısından büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, konkordato fırtınası daha da büyüyebilir ve ekonomide kalıcı hasarlara neden olabilir.