Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından açıklanan haziran ayı verileri, şirketlerin durumu hakkında endişe verici sinyaller veriyor. 2025'in ilk yarısında kurulan şirket sayısı azalırken, kapanan şirket sayısı ise geçen yıla oranla %14,6 gibi ciddi bir oranda artış gösterdi. Bu durum, Türkiye ekonomisinin genel sağlığı hakkında soru işaretleri yaratıyor ve iş dünyasında tedirginliğe yol açıyor.

Kapanışların Nedenleri Neler?

Şirket kapanışlarındaki bu artışın birçok nedeni olabilir. Artan enflasyon, yükselen faiz oranları, tedarik zincirindeki aksamalar ve küresel ekonomik belirsizlikler, şirketlerin karlılıklarını olumsuz etkileyen faktörler arasında sayılabilir. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ'ler),bu tür ekonomik dalgalanmalara karşı daha savunmasız durumda oldukları için kapanma riskiyle daha sık karşı karşıya kalıyorlar.

Bu faktörlere ek olarak, rekabetin artması, teknolojik değişimlere ayak uyduramama ve yanlış yönetim kararları da şirketlerin kapanmasına zemin hazırlayabiliyor. Şirketlerin uzun vadeli başarılarını sürdürebilmeleri için bu tür zorlukların üstesinden gelmeleri ve değişen pazar koşullarına uyum sağlamaları gerekiyor.

Sektörel Dağılım Nasıl?

Haziran ayında tüm illerde şirket kuruluşu gerçekleşmiş olsa da, kurulan şirketlerin büyük bir çoğunluğu ticaret, inşaat ve imalat sektörlerinde faaliyet gösteriyor. Bu durum, bu sektörlerin Türkiye ekonomisi için hala önemli birer lokomotif görevi gördüğünü gösteriyor. Ancak, kapanan şirketlerin de bu sektörlerde yoğunlaşması, rekabetin ve zorlukların bu alanlarda daha fazla olduğunu ortaya koyuyor.

Aynı dönemde yabancı ortaklı 479 şirket kurulmuş ve bu şirketlerin %76'sında yabancı sermaye payı bulunuyor. Yabancı yatırımcıların Türkiye'ye olan ilgisi devam etse de, kapanan şirket sayısındaki artış, yatırımcıların risk algısını yükseltebilir ve gelecekteki yatırımları etkileyebilir.

Ekonomiye Etkileri Neler Olacak?

Şirket kapanışlarındaki artışın Türkiye ekonomisi üzerinde çeşitli olumsuz etkileri olabilir. İşsizlik oranının yükselmesi, vergi gelirlerinin azalması, yatırım ortamının bozulması ve tüketici güveninin sarsılması bu etkilerden bazıları. Bu nedenle, hükümetin ve ilgili kurumların, şirketlerin ayakta kalabilmeleri ve büyüyebilmeleri için destekleyici politikalar uygulaması büyük önem taşıyor.

Bu politikalar arasında, KOBİ'lere yönelik finansman destekleri, vergi avantajları, ihracat teşvikleri ve eğitim programları yer alabilir. Ayrıca, iş dünyasının rekabet gücünü artırmak için Ar-Ge yatırımlarının teşvik edilmesi, bürokrasinin azaltılması ve hukuki altyapının güçlendirilmesi de gerekiyor.

TOBB verileri, Türkiye ekonomisinin zorlu bir dönemden geçtiğini ve şirketlerin ayakta kalmak için mücadele ettiğini gösteriyor. Kapanan şirket sayısındaki artış, ekonomik istikrarın sağlanması ve iş dünyasının desteklenmesi için acil önlemler alınması gerektiğini vurguluyor. Aksi takdirde, bu olumsuz trendin devam etmesi, Türkiye ekonomisi için daha büyük sorunlara yol açabilir.