Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD), Sivas Katliamı'nda yaşanan acıları unutturmamak ve adaletin sağlanması için önemli bir adım atıyor. 3 Nisan'da Adalet Bakanlığı önünde büyük bir basın açıklaması yapmaya hazırlanıyorlar. Bu açıklama, 2 Temmuz 1993'te yaşanan ve Türkiye'nin hafızasına kazınan Sivas Katliamı'nda müebbet hapis cezası alan 17 sanığın tahliye edilmesine karşı başlatılan "33 Gün, 33 Can" nöbetinin de sonunu işaret ediyor.

Sivas Katliamı'na Tepki: "33 Gün, 33 Can" Nöbeti

Sivas Katliamı, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en karanlık olaylarından biri olarak kabul edilir. 2 Temmuz 1993 tarihinde Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli'nin yakılması sonucu 33 aydın, sanatçı ve 2 otel çalışanı hayatını kaybetmişti. Bu acı olay, Türkiye'de derin bir travma yaratmış ve Alevi toplumu başta olmak üzere pek çok kesimde büyük bir infiale yol açmıştı.

Katliamın ardından açılan davalar ve verilen cezalar, kamuoyunda sürekli tartışma konusu olmuştur. Özellikle müebbet hapis cezası alan sanıkların tahliye edilmesi, adaletin sağlanmadığı yönünde eleştirilere neden olmuştur. İşte bu eleştirilere ve adaletsizliğe dikkat çekmek amacıyla Alevi dernekleri, "33 Gün, 33 Can" adını verdikleri bir nöbet başlatmıştır. Bu nöbet, 33 canın anısını yaşatmayı ve Sivas Katliamı'nın faillerinin cezasız kalmaması için kamuoyu oluşturmayı amaçlamaktadır.

• Nöbetin amacı, Sivas Katliamı'nın unutulmaması ve adaletin sağlanmasıdır.
• Nöbet, 33 canın anısını yaşatmayı hedeflemektedir.
• Nöbet, kamuoyu oluşturarak yetkililerin dikkatini çekmeyi amaçlamaktadır.

Adalet Bakanlığı Önünde Basın Açıklaması

Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD), "33 Gün, 33 Can" nöbetini Adalet Bakanlığı önünde yapacakları basın açıklamasıyla sonlandıracaklar. Bu basın açıklaması, Sivas Katliamı'nda yaşanan adaletsizliklere dikkat çekmek ve yetkililere çağrıda bulunmak için önemli bir fırsat olarak görülüyor. Basın açıklamasında, katliamın faillerinin cezasız kalmaması ve adaletin tam olarak sağlanması talepleri dile getirilecek.

Alevi dernekleri, Adalet Bakanlığı önündeki basın açıklamasının, Sivas Katliamı'nın aydınlatılması ve adaletin sağlanması için bir dönüm noktası olmasını umut ediyor. Bu açıklama, sadece Alevi toplumu için değil, Türkiye'de adalet ve demokrasiye inanan herkes için büyük önem taşıyor.

Sivas Katliamı'nın Toplumsal Etkileri ve Adalet Arayışı

Sivas Katliamı, Türkiye'de derin yaralar açmış ve toplumsal barışı zedelemiştir. Katliamın ardından yaşanan süreçte, adaletin tam olarak sağlanamaması ve bazı sanıkların tahliye edilmesi, Alevi toplumunda büyük bir hayal kırıklığına neden olmuştur. Bu durum, Alevi toplumunun devlete olan güvenini sarsmış ve toplumsal ayrışmayı derinleştirmiştir.

Sivas Katliamı'nın toplumsal etkileri hala devam etmektedir. Alevi toplumu, katliamın faillerinin cezasız kalmaması ve adaletin sağlanması için mücadele etmeye devam etmektedir. Bu mücadele, sadece Alevi toplumunun değil, Türkiye'de adalet ve demokrasiye inanan herkesin ortak sorumluluğudur.

Adalet Bakanlığı önünde yapılacak basın açıklaması, Sivas Katliamı'nda hayatını kaybedenlerin anısını yaşatmak ve adaletin sağlanması için önemli bir adım olacaktır. Bu açıklama, Türkiye'de adalet ve demokrasi mücadelesine katkı sağlayacak ve toplumsal barışın yeniden tesis edilmesine yardımcı olacaktır.