Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, yaklaşık 5 ay süren tutukluluğunun ardından dün tahliye edildi. İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçlamasıyla 2 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılan Özdağ, Silivri'deki Marmara Cezaevi'nden çıktıktan sonra Ankara'ya döndü. Tahliyesinin ardından ilk iş olarak Hacı Bayram Veli Camisi'ne giden Özdağ, burada şükür namazı kıldı ve önemli açıklamalarda bulundu.

Tahliye Sonrası İlk Sözleri

Hacı Bayram Veli Camisi'nde şükür namazı kıldıktan sonra basın mensuplarına konuşan Ümit Özdağ, tutukluluk süreciyle ilgili çarpıcı ifadeler kullandı. Özdağ, "Rüyalarda dışarı çıkıyordum. Özgürlüğüme kavuştuğum için çok mutluyum. Beni destekleyen herkese teşekkür ediyorum" dedi. Özdağ'ın bu sözleri, sevenleri tarafından büyük bir sevinçle karşılandı.

CHP'li Belediyelere Operasyon Yorumu

Ümit Özdağ, CHP'li belediyelere yönelik son dönemde artan operasyonlarla ilgili de değerlendirmelerde bulundu. "Yolsuzluk yapanların sadece CHP’li belediyeler olduğunu millete anlatamazsınız" diyen Özdağ, yolsuzluk iddialarının üzerine gidilmesi gerektiğini ancak bunun siyasi bir araç olarak kullanılmaması gerektiğini vurguladı. Özdağ, "Yolsuzluk kim yaparsa yapsın, hesabı sorulmalıdır. Ancak bu süreç adil ve şeffaf bir şekilde yürütülmelidir" şeklinde konuştu.

Siyasi Geleceği Hakkında Mesajlar

Tahliyesiyle birlikte yeniden siyaset sahnesine dönen Ümit Özdağ, Zafer Partisi'nin geleceğiyle ilgili de önemli mesajlar verdi. Partisinin ülke sorunlarına çözüm üretmeye devam edeceğini belirten Özdağ, "Zafer Partisi, Türk milletinin umudu olmaya devam edecektir. Ülkemizin içinde bulunduğu zor durumdan kurtulması için var gücümüzle çalışacağız" dedi. Özdağ'ın bu açıklamaları, partililer tarafından büyük bir coşkuyla karşılandı.

Ümit Özdağ'ın tahliyesi ve ardından yaptığı açıklamalar, siyaset gündemine bomba gibi düştü. Özdağ'ın önümüzdeki günlerde yapacağı hamleler ve Zafer Partisi'nin izleyeceği yol haritası merakla bekleniyor. Siyasi arenada yaşanan bu gelişmeler, Türkiye'nin geleceği açısından önemli bir dönüm noktası olabilir.