Fatih Terim'in avukatı Tufan Karataş hakkında şok edici bir dolandırıcılık iddiası ortaya atıldı. Gemi kaptanı Ömer Balta, Karataş'ın yüksek kazanç vaadiyle kendisini dolandırdığını belirterek savcılığa suç duyurusunda bulundu. Bu durum, akıllara Seçil Erzan davasını getirerek benzer bir skandalın yaşanıp yaşanmadığı sorusunu gündeme getirdi.

Avukat Tufan Karataş Hakkındaki Suçlamalar

Ömer Balta'nın avukatı Musa Ermiş tarafından hazırlanan şikayet dilekçesinde, Tufan Karataş'ın Balta'yı yüksek kazanç elde etme vaadiyle ikna ettiği ve 50 bin dolar aldığı belirtiliyor. Dilekçede, Karataş'ın "Senin paran bu yapı içinde sadece hap büyüklüğünde, bize güvenebilirsin" şeklinde ifadeler kullandığı iddia ediliyor. Balta'nın ifadesine göre, Karataş başlangıçta üç aylık bir kazanç vadiyle parayı almıştı. Ancak, vadettiği gibi geri ödeme yapmadı. Balta'nın ısrarlı talepleri üzerine sadece 60 bin TL gönderildi, fakat devamı gelmedi. Dilekçeye göre Karataş, bu süreçte sürekli olarak "Yoğunuz, Umur ağabey yurtdışında" gibi bahanelerle süreci geçiştirdi.

Mağdurun İddiaları ve Deliller

Şikayetçi Ömer Balta, MedyaRadar'a yaptığı açıklamada, "Tufan Karataş'a toplamda 50 bin USD ve 415 bin TL para verdim. Seçil Erzan davasına çalışıyoruz diye beni oyaladı. Lüks araçlarla geziyordu. Güven verdiler ama sonunda mağdur olduk" dedi. Balta, parayı geri almak için açtığı davanın ardından Karataş'ın kendisini arayıp ödeme sözü verdiğini, ancak bu sözün de tutulmadığını belirtti. Şikayet dilekçesine, Karataş'ın banka hesabına yapılan para transferlerinin dekontları ve WhatsApp mesajları da delil olarak eklendi. Bu deliller, Karataş'ın Balta'dan para aldığına ve ödeme yapmadığına dair önemli kanıtlar sunuyor.

Olayın Muhtemel Sonuçları ve Benzerlikler

Bu olay, Seçil Erzan davasının ardından kamuoyunda büyük yankı uyandıran bir başka "yüksek getiri vaadiyle dolandırıcılık" vakası olarak değerlendiriliyor. Soruşturmanın nasıl ilerleyeceği ve başka mağdurların ortaya çıkıp çıkmayacağı merak konusu. Eğer iddialar doğruysa, Tufan Karataş'ın da benzer bir dolandırıcılık şeması uyguladığı ve birçok kişiyi mağdur ettiği ortaya çıkabilir. Bu durum, avukatlık mesleğinin itibarını zedeleyebileceği gibi, yatırımcıların güvenini de sarsabilir.