Ticaret Bakanı Ömer Bolat, İngiltere ve Avrupa Birliği'nin İsrail ile ticaret ilişkilerinde attığı adımlar ve Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılması hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Bolat, Batı dünyasında vicdanların geç de olsa uyanmaya başladığını ifade ederek, bu gelişmelerin bölgedeki dengeleri nasıl etkileyeceğini vurguladı.

Suriye'ye Yaptırımlar Kalktı: Türkiye'nin Rolü Ne?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye'nin Suriye konusundaki tutarlı duruşunu yıllardır sürdürdüğünü belirten Bolat, Suriye'deki yeni hükümetin milli birlik ve istikrarı sağlama yönündeki politikalarını desteklediklerini söyledi. ABD ve AB'nin Suriye'ye yönelik mali ve ticari yaptırımları kaldırma kararını memnuniyetle karşıladıklarını dile getiren Bolat, bu adımın Suriye'nin yeniden imarı ve dünyaya entegrasyonu açısından kritik bir öneme sahip olduğunu vurguladı.

Bolat, yaptırımların kaldırılmasıyla birlikte Suriye diasporasının ticaret ve mali transferlerinin önünün açılacağını, uluslararası kuruluşlarla iş birliklerinin kolaylaşacağını ve ekonomik toparlanmanın hızlanacağını kaydetti. Bu durum, Suriye'nin yeniden inşası için önemli bir fırsat sunarken, bölgedeki istikrarın sağlanmasına da katkıda bulunabilir.

• Suriye'nin ekonomik toparlanması hızlanacak.
• Uluslararası iş birlikleri kolaylaşacak.
• Bölgesel istikrar desteklenecek.

Avrupa'dan İsrail'e Soğuk Duş: Ticaret Anlaşmaları Askıda mı?

İsrail ile ticari ilişkilere dair son günlerde Avrupa ülkelerinden gelen açıklamalara da değinen Bolat, bu tutumun Filistin’deki kanın durdurulması yönünde umut verici olduğunu söyledi. Türkiye’nin 10 Nisan 2024’te İsrail’e yönelik ihracatın yaklaşık yarısını durdurduğunu, 2 Mayıs 2024'te ise ihracat ve ithalatı tamamen durdurduğunu hatırlatan Bolat, bu kararların bir yıl sonra Avrupa ülkeleri nezdinde karşılık bulmaya başladığını belirtti.

İngiltere'nin İsrail ile serbest ticaret görüşmelerini durdurma kararı ve Avrupa Birliği'nin AB-İsrail Ortaklık Anlaşması’nı gözden geçirme süreci başlatmasının önemli gelişmeler olduğunu söyleyen Bolat, 22 Avrupa ülkesinin İsrail’e yaptığı çağrıların da baskı unsuru oluşturduğunu dile getirdi. Bolat, 'Türkiye'nin 13 ay önce aldığı ticareti durdurma kararını diğer ülkeler de vaktinde uygulasaydı, Gazze’deki yıkım ve can kaybı bu kadar büyük olmayabilirdi' dedi.

Gazze'deki İnsanlık Dramı: Uluslararası Toplum Ne Yapmalı?

İsrail'in saldırganlığına karşı uluslararası toplumun birlikte hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Bakan Bolat, Gazze’de yaşananları 'soykırım ve insanlık dramı' olarak nitelendirdi ve bu sahnelerin 2025 dünyasında insanlık tarihine 'bir utanç vesikası' olarak geçeceğini ifade etti. Bu açıklamalar, uluslararası toplumun Gazze'deki duruma karşı daha duyarlı olması gerektiğinin altını çiziyor.

Bakan Bolat'ın açıklamaları, hem Suriye'ye yönelik olumlu gelişmelerin hem de İsrail'e karşı artan uluslararası baskının bölgedeki geleceği şekillendirebileceğini gösteriyor. Türkiye'nin bu süreçteki aktif rolü ve ilkeli duruşu, bölgedeki barış ve istikrarın sağlanması için önemli bir zemin oluşturuyor.