Karabük ve Bingöl'de bulunan iki minik boz ayının umut dolu hikayesi yürekleri ısıtıyor. Orman işçileri ve çoban tarafından kurtarılan Bulut ve Yağmur isimli yavru ayılar, Celal Acar Yaban Hayvanı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi'nde şefkatli bir bakımla hayata tutunuyor.
Bulut ve Yağmur'un Kurtuluş Hikayesi
20 Mart tarihinde Karabük'ün Yenice ilçesinde orman işçileri tarafından bitkin halde bulunan erkek yavru ayıya "Bulut" adı verildi. Yapılan ilk incelemelerde minik Bulut'un sadece 2 kilo 720 gram ağırlığında olduğu belirlendi. Hemen özel bir beslenme programına alınan Bulut'un ardından, 12 Nisan'da Bingöl'de bir çoban tarafından kurtarılan dişi yavru ayı da merkeze getirildi ve ona "Yağmur" ismi verildi. Yağmur'un ağırlığı ise 4 kilo 200 gram olarak tespit edildi.
Özenli Bakım ve Rehabilitasyon Süreci
Merkezdeki uzman ekipler, Bulut ve Yağmur'un sağlıklarına kavuşması için büyük bir titizlik gösteriyor. Yavrular, günde 6 öğün laktozsuz süt, bal, haşlanmış yumurta, krema ve multivitamin takviyeleriyle besleniyor. Sağlık durumları düzenli olarak kontrol edilen yavruların, doğal yaşam becerilerini kazanana kadar merkezde kalması planlanıyor. Celal Acar Yaban Hayvanı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi, şu anda 73 ayıya ev sahipliği yapıyor. Bulut ve Yağmur'un merkezdeki neşeli halleri, çalışanlar ve ziyaretçiler için büyük bir mutluluk kaynağı oluyor.
- Laktozsuz süt
- Bal
- Haşlanmış yumurta
- Krema
- Multivitamin takviyeleri
Doğaya Dönüş Zamanı
Uzmanlar, Bulut ve Yağmur'un doğal yaşam becerilerini tam olarak kazanana kadar merkezde kalacağını ve ardından doğaya salınacağını belirtiyor. Bu süreçte, ayıların sağlıklı bir şekilde büyümeleri ve vahşi doğaya uyum sağlamaları için her türlü destek sağlanıyor. Doğaya dönüş süreci, yavruların hayatta kalma şansını en üst düzeye çıkarmak amacıyla titizlikle yürütülüyor.
Bulut ve Yağmur'un mucizevi kurtuluş hikayesi, umut ve şefkatin gücünü bir kez daha gözler önüne seriyor. Uzmanların özverili çalışmaları sayesinde hayata tutunan bu sevimli yavrular, gelecekte özgürce doğada yaşama fırsatı bulacaklar. Bu olay, yaban hayvanlarının korunmasının ve rehabilitasyonunun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha vurguluyor.
