Cemil Önal Suikastı: FETÖ İtirafçısı Avukat Neler Anlattı? Şok İddialar!
Gündem

Cemil Önal Suikastı: FETÖ İtirafçısı Avukat Neler Anlattı? Şok İddialar!


15 May 20255 dk okuma19 görüntülenmeSon güncelleme: 18 July 2025

Hollanda'da öldürülen Cemil Önal suikastının tanığı olan avukat Bayram Bozkurt, 12 yaşından beri içinde bulunduğu FETÖ yapılanmasını deşifre etti. Bozkurt'un "Cemaat devletin yüzde 80'ini ele geçirmişti ve çok profesyonel çalışıyorlardı. Ben kriptonun kriptosuydum" şeklindeki çarpıcı itirafları gündeme bomba gibi düştü.

FETÖ'nün Devlet İçindeki Yapılanması

Bayram Bozkurt, FETÖ'nün devlet içindeki yapılanmasına dair önemli bilgiler verdi. "Dönemin emniyet, terörle mücadele müdürü cemaatçiydi; kripto olan ve hâlâ başsavcılıklara devam edenler var" diyen Bozkurt, örgütün ne kadar derinlere nüfuz ettiğini gözler önüne serdi. Bozkurt'un açıklamaları, FETÖ'nün sadece belirli kurumlarda değil, devletin her kademesinde örgütlendiğini gösteriyor.

Ergenekon Davası ve Cemaatin Rolü

Ergenekon davasında tanık yapıldığını belirten Bozkurt, ifadelerinin tamamının cemaat tarafından uydurulduğunu iddia etti. Bozkurt, "Cemaatin en büyük derdi askeri yapılanmayı ele geçirmekti, Saldıray Berk çok tehlikeli görülüyordu" şeklinde konuştu. Bu ifadeler, FETÖ'nün Ergenekon davasını kullanarak Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki (TSK) etkili isimleri tasfiye etmeyi amaçladığını ortaya koyuyor.

Cemil Önal Suikastı ve FETÖ İlişkisi

Halil Falyalı’nın finans müdürü olarak bilinen Cemil Önal’ın suikastına tanık olan Bozkurt'un bu olayla ilgili açıklamaları merakla bekleniyor. Suikastın ardındaki sır perdesinin aralanması ve FETÖ'nün bu olaydaki olası rolünün açığa çıkarılması, Türkiye'nin gündemindeki önemli konulardan biri olmaya devam ediyor. Bozkurt'un itirafları, suikastın aydınlatılmasına katkı sağlayabilecek önemli ipuçları sunuyor.

Bayram Bozkurt'un FETÖ itirafları, örgütün devlet içindeki yapılanması, Ergenekon davasındaki rolü ve Cemil Önal suikastıyla ilgili olası bağlantıları hakkında önemli bilgiler sunuyor. Bu itirafların, FETÖ ile mücadelede yeni bir dönemin başlangıcı olabileceği ve örgütün karanlık yüzünün daha da aydınlatılmasına katkı sağlayabileceği düşünülüyor. Bu gelişmeler, Türkiye'nin hukuk devleti ilkesine bağlı kalarak FETÖ ile mücadelesini kararlılıkla sürdüreceğinin bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.