Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, Şarm El Şeyh'te yaşanan diplomatik krizi köşesine taşıdı. İddiaya göre, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun zirveye davet edilmesi Türkiye ile Mısır arasında gerginliğe neden oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Netanyahu'nun katılımı halinde zirveyi terk etme kararı aldığı belirtiliyor. Peki, bu kararın ardında yatan sebepler nelerdi? İşte detaylar...

Krizin Fitili Nasıl Ateşlendi?

Selvi'nin aktardığına göre, Netanyahu'nun zirveye katılacağı haberi, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uçağı Şarm El Şeyh'e doğru yol alırken geldi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, bu bilgiyi doğrulatmak için Mısır Dışişleri Bakanı Şukri'yi aradı. Şukri, Netanyahu'nun ABD'nin talebi üzerine Mısır Cumhurbaşkanı Sisi tarafından davet edildiğini doğruladı.

Bu gelişme üzerine Erdoğan'ın, Netanyahu'nun zirveye katılmasının engellenmesi talimatını verdiği belirtiliyor. Selvi, Erdoğan'ın bu süreçte "Gerekirse devlet başkanlarıyla görüşürüm" dediğini aktardı. Uçakta bir eylem planı hazırlandı ve Netanyahu'nun zirveye katılması halinde Türkiye'nin zirveyi terk etmesi kararı alındı.

Türkiye'nin Kararlı Duruşu

Türkiye'nin bu kararlı duruşunun ardında, İsrail'in Filistin politikalarına yönelik eleştirileri ve iki ülke arasındaki gergin ilişkiler yatıyor olabilir. Erdoğan'ın, Netanyahu'nun katılımıyla zirvenin amacından sapacağını düşündüğü ve bu nedenle böyle bir karar aldığı tahmin ediliyor.

Bu olay, Türkiye'nin dış politikada izlediği ilkeli duruşun bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Türkiye, kendi kırmızı çizgilerini koruyarak, uluslararası platformlarda da etkin bir rol oynamaya devam ediyor.

Türkiye'nin tutumu şu şekilde özetlenebilir:

• Filistin halkının haklarını savunmak
• İsrail'in hukuksuz uygulamalarına karşı çıkmak
• Bölgesel barış ve istikrara katkıda bulunmak

Bu prensipler doğrultusunda Türkiye, dış politikada aktif bir rol oynamaya devam edecektir.

Diplomatik Gerginliğin Sonuçları

Bu diplomatik krizin ardından, Türkiye-Mısır ilişkilerinde bir gerginlik yaşanması bekleniyordu. Ancak, Mısır'ın Türkiye'nin hassasiyetlerini dikkate alarak Netanyahu'nun katılımını engellediği ve krizin büyümesinin önüne geçildiği düşünülüyor. Bu durum, iki ülke arasındaki ilişkilerin geleceği açısından olumlu bir işaret olarak değerlendirilebilir.

Sonuç olarak, Erdoğan'ın kararlı duruşu ve diplomatik girişimleri sayesinde, Şarm El Şeyh zirvesinde olası bir krizin önüne geçildi. Türkiye, dış politikada kendi çıkarlarını ve değerlerini koruyarak, bölgesel ve küresel barışa katkıda bulunmaya devam edecektir.