BirGün yazarı Selin Nakıpoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik operasyonlarda tutuklanan kişilerin farklı şehirlere nakledilmesine sert tepki gösterdi. Nakıpoğlu, bu uygulamanın tutukluları yalnızlaştırma ve baskı altına alma amacı taşıdığını savundu.

Nakıpoğlu'ndan Sert Eleştiriler

Selin Nakıpoğlu, CHP'li belediyelere yönelik operasyonlarda tutuklananların farklı şehirlerdeki cezaevlerine gönderilmesinin hukuki bir dayanağı olmadığını vurguladı. Bu uygulamanın, tutukluların aileleri ve avukatlarıyla iletişimini zorlaştırarak, onları "yalnızsın, izole edildin" duygusuyla baş başa bırakmayı hedeflediğini belirtti. Nakıpoğlu, bu durumun bir tür cezalandırma ve yıldırma taktiği olduğunu ifade etti.

Nakıpoğlu, konuyla ilgili şunları söyledi:

"AKP, tutsağın ailesi ve avukatıyla düzenli iletişimini fiilen imkânsızlaştırarak, tutsak edilene ‘yalnızsın, izole edildin’ duygusu vererek onu baskı altına alma yöntemine başvuruyor. Bu yapılanların bittabi hukuki zeminde bir açıklaması yoktur, bir tür cezalandırma ve yıldırma taktiklerinden biridir."

Cezaevi Nakillerinin Hukuki Boyutu

Cezaevi nakilleri, Türkiye'de zaman zaman tartışma konusu olan bir uygulamadır. Genellikle güvenlik gerekçesiyle yapılan nakiller, bazı durumlarda siyasi amaç taşıdığı iddialarına da neden olmaktadır. Nakillerin, tutuklu ve hükümlülerin aileleriyle iletişimini zorlaştırması, avukatlarıyla görüşmelerini engellemesi gibi sonuçlar doğurabileceği belirtilmektedir. Bu durum, savunma hakkının kısıtlanması ve adil yargılanma ilkesinin ihlali gibi eleştirilere yol açmaktadır.

Sonuç

Selin Nakıpoğlu'nun İBB operasyonlarında tutuklananların farklı şehirlere nakledilmesine yönelik eleştirileri, bu uygulamanın hukuki ve insani boyutlarını yeniden gündeme getirdi. Nakıpoğlu'nun açıklamaları, cezaevi nakillerinin tutuklular üzerindeki psikolojik etkileri ve aileleriyle iletişimlerinin kısıtlanması gibi önemli sorunlara dikkat çekiyor. Bu durum, cezaevi nakillerinin daha şeffaf ve hukuki ilkelere uygun bir şekilde yapılması gerekliliğini bir kez daha vurguluyor. Bu tür uygulamaların, adil yargılanma ilkesine ve insan haklarına uygunluğu konusunda kamuoyunda daha geniş bir tartışma yapılması önem arz ediyor.