İstanbul'da hava kirliliği alarm veriyor! İstanbul Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Kuzu, 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, İstanbul'daki hava kalitesini bozan en önemli etkenin trafik olduğunu vurguladı. Bu açıklama, şehirde yaşayan milyonlarca insanın sağlığı için ciddi bir uyarı niteliği taşıyor.

Trafik, İstanbul'un Hava Kalitesini Nasıl Etkiliyor?

Prof. Dr. Kuzu, trafiğin İstanbul'daki hava kalitesi üzerindeki etkisini şu sözlerle açıklıyor: "İstanbul'da hava kalitesini en çok bozan en büyük etken trafik olarak karşımıza çıkıyor. En büyük özelliği şehrin tamamına mevsim fark etmeden yayılı olması ve sürekliliğinin bulunması." Bu durum, İstanbul'da yaşayan herkesin günün her saatinde hava kirliliğine maruz kaldığı anlamına geliyor. Özellikle yoğun saatlerde artan araç trafiği, havadaki zararlı partikül miktarını önemli ölçüde yükseltiyor.

Trafikten kaynaklanan hava kirliliğinin başlıca nedenleri şunlardır:

• Araç egzozlarından çıkan gazlar (karbon monoksit, azot oksitler, kükürt dioksit vb.)
• Lastik ve fren aşınmasından kaynaklanan partiküller
• Yol yapım ve onarım çalışmaları sırasında ortaya çıkan toz

Bu faktörler, havadaki partikül madde (PM) seviyesini yükselterek solunum yolu hastalıkları, kalp rahatsızlıkları ve diğer sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Özellikle çocuklar, yaşlılar ve kronik rahatsızlığı olanlar bu durumdan daha fazla etkileniyor.

Hava Kirliliğine Karşı Neler Yapılabilir?

Prof. Dr. Kuzu'nun açıklamaları, hava kirliliğinin sadece İstanbul'un değil, tüm dünyanın karşı karşıya olduğu önemli bir sorun olduğunu gösteriyor. Peki, bu soruna karşı neler yapılabilir?

Bireysel olarak alınabilecek önlemlerin yanı sıra, yerel yönetimlerin ve devletin de sorumlulukları bulunuyor. Toplu taşıma kullanımının teşvik edilmesi, bisiklet yollarının artırılması, elektrikli araç kullanımının yaygınlaştırılması ve sanayi tesislerinin denetlenmesi gibi önlemler hava kirliliğinin azaltılmasına yardımcı olabilir.

Ayrıca, ağaçlandırma çalışmalarının artırılması, yeşil alanların korunması ve enerji verimliliğinin sağlanması da uzun vadede hava kalitesinin iyileştirilmesine katkı sağlayacaktır.

5 Haziran Dünya Çevre Günü'nün, çevre sorunlarına dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak için önemli bir fırsat olduğunu unutmamalıyız. Hava kirliliğiyle mücadele, sadece bugünün değil, geleceğimizin de güvence altına alınması için hayati önem taşıyor.

İstanbul'da yaşayanların sağlığını tehdit eden hava kirliliği sorununa karşı acil önlemler alınması gerekiyor. Trafikten kaynaklanan kirliliğin azaltılması, toplu taşıma kullanımının teşvik edilmesi ve bireysel olarak alınabilecek önlemlerle daha temiz bir hava soluyabiliriz. Unutmayalım ki, temiz bir çevre sağlıklı bir yaşamın temelidir.