18 Mayıs 2025 Pazar

Kezzap Dehşeti: Şikayet Etti, Tehdit Edildi, Yine de Kurtulamadı!

Esenyurt'ta yaşanan korkunç olayda, boşanma aşamasındaki Ayşe Karslıoğlu, daha önce şikayet ettiği ve tehditler aldığı Hakan K.'nın kezzaplı saldırısına uğradı. Pencere kenarında bulunan kayınpederi ve kayınbiraderi de saldırıdan nasibini alırken, Ayşe Karslıoğlu'nun "Ölmeden önce kurtulmak istiyorum" feryadı yürekleri dağladı. Güvenlik kameralarına yansıyan bu vahşet, kadına yönelik şiddetin ne denli acımasız boyutlara ulaştığını bir kez daha gözler önüne serdi.

Kezzaplı Saldırı Anı Kamerada

Hakan K.'nın Ayşe Karslıoğlu'nun evinin önüne gelerek gerçekleştirdiği kezzaplı saldırı, saniye saniye güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde, Hakan K.'nın pencereden içeriye doğru kezzap fırlattığı, ardından yaşanan panik ve feryatlar duyuluyor. Saldırıda yaralanan baba ve kızının durumunun ciddiyeti ise henüz netlik kazanmış değil. Bu vahşi saldırı, Türkiye'de kadına yönelik şiddetin ve bu şiddetin önlenmesindeki yetersizliklerin acı bir örneği olarak kayıtlara geçti.

Ayşe Karslıoğlu'nun Çaresiz Feryadı

Daha önce de tehdit ve saldırılara maruz kalan Ayşe Karslıoğlu, yetkililere yaptığı şikayetlere rağmen korunmakta yetersiz kalındığını belirtiyor. "Ölmeden önce kurtulmak istiyorum" sözleriyle çaresizliğini dile getiren Karslıoğlu, yaşadığı korku ve endişeyi tüm Türkiye ile paylaştı. Bu feryat, kadına yönelik şiddetin önlenmesi için daha etkili ve caydırıcı önlemler alınması gerektiğinin altını çiziyor.

Türkiye'de Kadına Yönelik Şiddet Gerçeği

Ayşe Karslıoğlu'nun yaşadığı bu acı olay, Türkiye'de kadına yönelik şiddetin ne denli yaygın ve vahim bir sorun olduğunu bir kez daha hatırlattı. Kadın cinayetleri, fiziksel şiddet, psikolojik baskı ve ekonomik istismar gibi farklı şekillerde kendini gösteren bu şiddet, toplumun her kesiminde derin yaralar açmaya devam ediyor. Bu sorunun çözümü için devletin, sivil toplum kuruluşlarının ve bireylerin ortak bir mücadele yürütmesi gerekiyor. Şiddete maruz kalan kadınların korunması, faillerin cezalandırılması ve toplumda farkındalık yaratılması, bu mücadelenin temel unsurları olmalıdır.

Bu tür olayların bir daha yaşanmaması için toplum olarak daha duyarlı olmalı, şiddete karşı sıfır tolerans ilkesini benimsemeliyiz. Ayşe Karslıoğlu'nun feryadı, tüm Türkiye için bir uyarı niteliği taşımalı ve kadına yönelik şiddete karşı daha kararlı bir duruş sergilememize vesile olmalıdır. Unutmayalım ki, şiddete sessiz kalmak, şiddete ortak olmaktır.

İlgili Haberler