CHP'li İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Şehir Tiyatroları'nda yaşananlar, tiyatro camiasında büyük yankı uyandırdı. Özellikle Levent Üzümcü'nün tiyatronun işleyişine müdahalesi ve bazı oyunculara yönelik tutumu, eski genel sanat yönetmeni Yücel Erten'in sert eleştirilerine neden oldu. Erten, Üzümcü'nün tiyatroyu "susturduğunu" iddia ederek, yaşananların kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Yücel Erten'den Sert Eleştiriler
Yücel Erten, yaptığı açıklamada, Levent Üzümcü'nün Şehir Tiyatroları'ndaki uygulamalarını yakından takip ettiğini ve büyük bir hayal kırıklığı yaşadığını belirtti. Erten, "Tiyatro, özgür düşüncenin ve sanatın yeşerdiği bir ortam olmalıdır. Ancak son dönemde yaşananlar, bu temel ilkeye aykırı düşmektedir. Levent Üzümcü'nün tiyatronun işleyişine müdahalesi, oyunculara yönelik baskıcı tutumu ve sanatsal özgürlüğü kısıtlayıcı uygulamaları kabul edilemez." şeklinde konuştu.
Erten'in açıklamaları, tiyatro camiasında geniş yankı buldu. Birçok oyuncu ve sanatsever, Erten'e destek vererek, Şehir Tiyatroları'ndaki sorunların çözülmesi için çağrıda bulundu. Sosyal medyada da konuyla ilgili birçok paylaşım yapıldı ve #İzmirTiyatrolarıSahipsizDeğil etiketiyle tepkiler dile getirildi.
İddialar ve Tepkiler
Levent Üzümcü hakkında ortaya atılan iddialar arasında şunlar yer alıyor:
- Oyun seçimlerine müdahale ederek, kendi siyasi görüşlerine uygun olmayan oyunların sahnelenmesini engellemek.
- Oyunculara yönelik baskıcı bir tutum sergileyerek, sanatsal özgürlüklerini kısıtlamak.
- Tiyatronun bütçesini keyfi bir şekilde kullanarak, bazı projeleri desteklemek ve bazılarını engellemek.
Bu iddialar, tiyatro camiasında büyük bir rahatsızlık yaratmış durumda. Birçok oyuncu, Üzümcü'nün uygulamalarından dolayı tiyatrodan ayrılmak zorunda kaldığını belirtiyor. Ayrıca, tiyatro seyircisi de yaşananlardan dolayı büyük bir üzüntü duyuyor ve Şehir Tiyatroları'nın eski günlerine dönmesini umut ediyor.
Tiyatronun Geleceği Ne Olacak?
İzmir Şehir Tiyatroları'nda yaşanan bu olaylar, tiyatronun geleceği hakkında soru işaretleri yaratıyor. Tiyatro camiası ve seyirciler, yetkililerden konuya müdahale etmesini ve tiyatronun eski özgür ve bağımsız ortamına kavuşmasını bekliyor. Aksi takdirde, İzmir Şehir Tiyatroları'nın Türkiye'nin önemli kültür merkezlerinden biri olma özelliğini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalabileceği belirtiliyor.
Bu tartışmaların odağında, sanatın ve sanatçının özgürlüğünün ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor. Umuyoruz ki, yetkililer bu konuya gereken hassasiyeti gösterir ve İzmir Şehir Tiyatroları, yeniden sanatın ve özgür düşüncenin merkezi haline gelir.