Eğitim İş Sendikası, Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) Ulus Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nin kapatılması kararına karşı yargı yoluna başvurdu. Sendika, kararın hukuka aykırı olduğunu ve okulun kapatılması için geçerli bir neden bulunmadığını savunuyor. Peki, bu dava ne anlama geliyor ve okulun geleceği ne olacak?
Kapatma Kararında Usulsüzlük İddiası
Eğitim İş, dava dilekçesinde idarenin kademeli kapatma kararında ciddi sakatlıklar olduğunu belirtiyor. Sendikanın açıklamasına göre, kararda "sektörel talepler göz önünde bulundurulur" denilmesine rağmen, okulun faaliyetleri ve brifing raporu incelendiğinde okulun sektörel açıdan karşılık bulduğu açıkça görülüyor. Yani, okulun aslında sektörün ihtiyaçlarına cevap verdiği halde kapatılmak istenmesi büyük bir çelişki oluşturuyor.
Sendika ayrıca, kararda okulun fiziki şartlarının yetersiz olduğu gerekçesinin de gerçeği yansıtmadığını savunuyor. Eğitim İş'e göre okulun fiziki ve atölye şartları mevcut bölümleri açısından yeterli durumda. Bu iddiayı desteklemek için ise konuyla ilgili herhangi bir yerinde inceleme raporu bulunmadığına dikkat çekiliyor. Yani, MEB'in okulu kapatma kararını dayandırdığı gerekçeler aslında somut verilere dayanmıyor.
Okulun Geleceği Belirsizliğini Koruyor
Eğitim İş'in dava açmasıyla birlikte Ulus Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nin geleceği belirsizliğini koruyor. Dava sürecinin nasıl ilerleyeceği ve mahkemenin nasıl bir karar vereceği merakla bekleniyor. Ancak, sendikanın kararlılığı ve ortaya koyduğu deliller, davanın seyrini değiştirebilecek potansiyele sahip.
Bu arada, okul binasının TÜGVA, Milli Eğitim Akademisi veya Yunus Emre Enstitüsü'ne verileceği iddiaları da kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Bu iddialar, okulun kapatılmasının altında yatan gerçek nedenlerin farklı olabileceği şüphesini doğuruyor. Eğer bu iddialar doğruysa, MEB'in okul kapatma kararı siyasi bir karar olarak değerlendirilebilir.
Eğitim İş'in MEB'e açtığı dava, sadece Ulus Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nin geleceğini değil, Türkiye'deki mesleki eğitimin geleceğini de yakından ilgilendiriyor. Eğer MEB'in keyfi ve hukuka aykırı kararları yargı yoluyla engellenemezse, bu durum diğer okullar için de emsal teşkil edebilir ve mesleki eğitimin kalitesini olumsuz etkileyebilir.
Davanın sonucu ne olursa olsun, Eğitim İş'in bu girişimi, eğitim camiasında büyük bir destek gördü. Sendikanın, öğrencilerin ve öğretmenlerin haklarını koruma konusundaki kararlılığı takdirle karşılanıyor.