Günümüzde yaşanan olaylar, pek çok insanın mutlu olmaktan dahi utanç duymasına neden oluyor. Özellikle savaşların, felaketlerin ve adaletsizliklerin yaşandığı dönemlerde, keyifli bir an geçirmek, karnını doyurmak veya huzur içinde uyumak vicdan azabına dönüşebiliyor. Ayşenur Arslan da son yazısında bu karmaşık duyguyu ele alarak, okuyucularına düşündürücü bir bakış açısı sunuyor.

Mutluluğun Bedeli Var Mı?

Mutlu olmak, her insanın en doğal hakkı. Ancak, dünyanın dört bir yanında yaşanan acılar, bu hakkı kullanmayı zorlaştırabiliyor. Gazze'de yaşanan insanlık dramı, milyonlarca insanın yüreğini dağlarken, bir yandan da kendi yaşamlarımıza dönüp bakmamıza neden oluyor. Acaba bizler, bu kadar acının yaşandığı bir dünyada nasıl mutlu olabiliriz? Mutluluğumuzun bir bedeli mi var?

Ayşenur Arslan yazısında, bu sorulara net bir yanıt vermese de, okuyucularını düşünmeye sevk ediyor. Mutluluğun, başkalarının acılarına duyarsız kalmak anlamına gelmediğini vurguluyor. Aksine, mutlu olmak, hayata tutunmak ve mücadele etmek için bir motivasyon kaynağı olabilir.

Peki, bu zorlu dengeyi nasıl kurabiliriz? İşte bazı öneriler:

• Başkalarının acılarına karşı duyarlı olalım.
• Elimizden geldiğince yardım etmeye çalışalım.
• Kendi mutluluğumuzdan da vazgeçmeyelim.
• Hayata umutla bakalım.

Vicdan Azabıyla Yaşamak

Mutlu olmanın yanı sıra, bazı olaylar da insanı derinden yaralayabiliyor. Özellikle, bir zamanlar yanında olduğunu düşündüğünüz kişilerin zulme ortak olduğunu görmek, büyük bir hayal kırıklığı yaratabiliyor. Ayşenur Arslan, yazısında bu konuya da değinerek, "En çok da bir zamanlar yanınızda sandığınız isimlerin zulmün değirmenine su taşıdığını gördüğünüz zaman utanıyorsunuz. Onlar adına! Ülkeniz adına!" ifadelerini kullanıyor.

Bu tür durumlarla karşılaştığımızda, vicdan azabı çekmek kaçınılmaz olabiliyor. Ancak, bu azabı doğru bir şekilde yönetmek gerekiyor. Kendimizi suçlamak yerine, hatalardan ders çıkarmak ve gelecekte daha iyi bir insan olmak için çabalamalıyız.

Sonuç olarak, günümüzde mutlu olmak ve vicdan azabıyla yaşamak arasındaki dengeyi kurmak oldukça zor. Ancak, başkalarının acılarına duyarlı kalarak, kendi mutluluğumuzdan da vazgeçmeyerek bu dengeyi sağlayabiliriz. Unutmayalım ki, mutlu olmak, hayata tutunmak ve mücadele etmek için en önemli motivasyon kaynaklarından biridir.