Sudan'ın başkenti Hartum'da tansiyon yükseliyor! Cumhurbaşkanlığı Sarayı, Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF) tarafından topçu ateşiyle vuruldu. Bu saldırı, ülkedeki iç savaşın seyrini değiştirebilecek kritik bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Saray Neden Hedefte?

İki yıldır orduyla savaş halinde olan RSF'nin, Hartum'un ikiz şehri Umdurman'ın güneyindeki El-Salha bölgesindeki mevzilerinden "uzun menzilli topçu" kullandığı belirtiliyor. İsmini vermek istemeyen bir ordu kaynağı, AFP'ye yaptığı açıklamada, saldırının detaylarını paylaştı. Bu saldırı, RSF'nin başkente yönelik son haftalardaki ikinci büyük saldırısı olma özelliğini taşıyor.

Peki, Cumhurbaşkanlığı Sarayı neden hedefte? Bu sorunun cevabı, Sudan'daki güç dengelerinde yatıyor. Ordu, Mart ayında başlattığı büyük bir askeri harekâtla Cumhurbaşkanlığı Sarayı, havaalanı ve başkentteki diğer stratejik bölgeleri yeniden kontrol altına almıştı. Ancak RSF, Umdurman'ın güneyi ve batısındaki son kontrol noktalarına tutunmaya devam ediyor. Saray'a yapılan bu saldırı, RSF'nin gücünü koruma ve orduya meydan okuma çabasının bir göstergesi olarak yorumlanabilir.

Savaşın Bilançosu Ağır

Nisan 2023'ten bu yana süren savaşta on binlerce kişi hayatını kaybetti, 13 milyon kişi yerinden edildi ve Sudan, dünyanın en büyük açlık ve göç krizlerinden biriyle karşı karşıya kaldı. Çatışma, ülkeyi fiilen ikiye böldü: Ordu merkez, doğu ve kuzeyi elinde tutarken, RSF neredeyse tüm Darfur bölgesiyle güneyin bazı kısımlarını kontrol ediyor.

Savaşın acı bilançosu her geçen gün artarken, uluslararası toplumun çabaları da yetersiz kalıyor. Sudan halkı, bir yandan açlık ve hastalıklarla mücadele ederken, diğer yandan da sürekli çatışma ortamında yaşamaya çalışıyor.

Savaşın en önemli sonuçları şunlar:

• On binlerce ölü ve yaralı
• 13 milyon yerinden edilmiş insan
• Açlık ve hastalık salgınları
• Ülkenin fiilen ikiye bölünmesi

Gelecek Ne Gösterecek?

Sudan'daki bu son gelişmeler, ülkenin geleceği hakkında ciddi endişeler yaratıyor. Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na yapılan saldırı, savaşın daha da şiddetlenebileceği ve ülkenin istikrara kavuşmasının zorlaşabileceği sinyallerini veriyor. Uluslararası toplumun, Sudan'daki krize daha etkin bir şekilde müdahale etmesi ve tarafları diyalog masasına oturtması gerekiyor. Aksi takdirde, Sudan'da yaşanan insanlık dramı daha da derinleşebilir.