İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi ve İstanbul Barosu İnsan Hakları Merkezi LGBTİ+ Alt Çalışma Grubu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın tartışmalı genelgesine sert tepki gösterdi. Genelge, kamu kurumlarında "toplumsal cinsiyet", "LGBT" gibi kavramların kullanımını yasaklayarak büyük bir tartışma başlattı. Avukatlar, bu yasağın kabul edilemez olduğunu ve hak mücadelesine açık bir saldırı olduğunu vurguladı. Peki, bu yasak tam olarak ne anlama geliyor ve sonuçları neler olacak?
Toplumsal Cinsiyet Kavramı Neden Yasaklanmak İsteniyor?
Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan genelgede, "toplumsal cinsiyet", "toplumsal cinsiyet kimliği", "LGBT", "SOGIESC" ve "kapsamlı cinsellik eğitimi" gibi kavramların kamu kurumlarında kullanılması yasaklandı. Bu kavramların eğitim içeriklerinden ve politika belgelerinden çıkarılması gerektiği belirtildi. Bu durum, özellikle insan hakları savunucuları ve hukukçular tarafından büyük bir endişeyle karşılandı. İstanbul Barosu, bu düzenlemenin yalnızca kavramsal bir müdahale olmadığını, aynı zamanda kadınların ve LGBTİ+’ların kazanımlarını hedef alan kapsamlı bir ideolojik dönüşümün parçası olduğunu vurguladı.
Avukatlar, Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde toplanarak "Toplumsal cinsiyet yasaklanamaz!" sloganları attı. Yapılan açıklamada, toplumsal cinsiyetin bir "sosyal inşa" olduğu ve bu gerçeğin yasaklanamayacağı belirtildi. İstanbul Barosu, Anayasa’nın eşitlik ilkesi ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ışığında, bu genelgenin hukuka aykırı olduğunu savundu. Bu yasağın, kadınlara ve LGBTİ+’lara yönelik ayrımcı yargı süreçlerini derinleştireceği uyarısı yapıldı.
Avukatlar Ne Yapmayı Planlıyor?
İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi ve İnsan Hakları Merkezi LGBTİ+ Alt Çalışma Grubu, bu yasağa karşı hukuki ve fiili mücadeleyi sürdüreceklerini açıkladı. Avukatlar, yasağın iptali için gerekli hukuki süreçleri başlatacaklarını ve kamuoyunu bilgilendirme çalışmalarına devam edeceklerini belirtti. Ayrıca, uluslararası platformlarda da bu konuyu gündeme getireceklerini ifade ettiler.
- Hukuki süreçlerin başlatılması
- Kamuoyunun bilgilendirilmesi
- Uluslararası platformlarda konunun gündeme getirilmesi
Toplumsal Cinsiyet Kavramı Neden Önemli?
Toplumsal cinsiyet kavramı, bireylerin doğuştan getirdiği biyolojik cinsiyetin ötesinde, toplumun kadın ve erkeklere yüklediği rolleri, davranışları ve beklentileri ifade eder. Bu kavram, cinsiyet eşitsizliğinin ve ayrımcılığın temel nedenlerini anlamak ve bunlarla mücadele etmek için kritik bir araçtır. Toplumsal cinsiyet eşitliği, kadınların ve LGBTİ+ bireylerin insan haklarından tam ve eşit şekilde yararlanabilmesi için hayati öneme sahiptir.
Avukatlar, toplumsal cinsiyet kavramının yalnızca akademik bir tartışma konusu olmadığını, aynı zamanda politik bir mücadele aracı olduğunu vurguluyor. Bu kavramın dışlanması, patriyarkal tahakkümün kurumsallaştırılması anlamına gelebilir. Bu nedenle, toplumsal cinsiyet kavramının korunması ve savunulması, eşitlik ve adalet mücadelesinin temel bir parçasıdır.
2025'in "Aile Yılı" ilan edilmesiyle birlikte yürürlüğe konulan politikaların, LGBTİ+’ları hedef gösterdiği ve toplumda ikili cinsiyet rejimini tahkim etmeye çalıştığına dikkat çekiliyor. Bu tür uygulamaların, kadınlara ve LGBTİ+’lara yönelik ayrımcı yargı süreçlerini de derinleştireceği uyarısı yapılıyor. Bu nedenle, avukatlar ve insan hakları savunucuları, bu politikalara karşı kararlı bir duruş sergilemeye devam edeceklerini belirtiyor.
İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi ve İnsan Hakları Merkezi LGBTİ+ Alt Çalışma Grubu, "Toplumsal cinsiyet kavramı yasaklanamaz! LGBTİ+’lar hedef gösterilemez!" diyerek hukuki ve fiili mücadeleyi sürdüreceklerini açıkladı. Bu yasak, sadece bir kavramın yasaklanması değil, aynı zamanda eşitlik ve adalet mücadelesine vurulan bir darbe olarak değerlendiriliyor. Bu nedenle, avukatlar ve insan hakları savunucuları, bu yasağa karşı kararlı bir şekilde mücadele etmeye devam edecekler. Bu mücadelenin sonuçları, Türkiye'deki insan hakları ve demokrasi standartları açısından belirleyici olacaktır.