Trump ve Xi'den Şok Çağrı! 2. Dünya Savaşı Mirası mı?
Gündem

Trump ve Xi'den Şok Çağrı! 2. Dünya Savaşı Mirası mı?


24 November 20255 dk okuma3 görüntülenmeSon güncelleme: 24 November 2025

ABD ve Çin arasında küresel siyasetin geleceğini etkileyecek önemli bir diplomatik temas gerçekleşti. Başkan Donald Trump ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, Tayvan ekseninde yükselen gerilim esnasında bir telefon görüşmesi yaptı. Görüşmede, iki liderin İkinci Dünya Savaşı'nın mirasını koruma konusunda işbirliği yapma gerekliliği üzerinde durduğu belirtildi.

Xi'den Tarihi Vurgu: İşbirliği Şart!

Çin basınına göre, Xi Jinping görüşmede, iki ülkenin geçmişteki rollerine atıfta bulunarak ABD'ye işbirliği çağrısında bulundu. "Çin ve ABD, geçmişte faşizm ve militarizme karşı omuz omuza durdu. Bugün de İkinci Dünya Savaşı’nın sonuçlarını korumak için birlikte çalışmak zorundayız," diyen Xi, Tayvan meselesinin savaş sonrası uluslararası düzenin temel unsurlarından biri olduğunu vurguladı.

Xi Jinping, ABD-Çin ilişkilerinin son dönemde daha istikrarlı bir çizgiye girdiğini de belirtti. Ekim ayında Güney Kore'de yapılan görüşmelere değinerek, Trump'a "Gerçekler, işbirliğinin iki tarafa da fayda sağladığını, çatışmanın ise her iki ülkeye de zarar verdiğini yeniden gösteriyor," mesajını iletti.

Ukrayna Krizi de Gündemdeydi

İki liderin telefon görüşmesinde Ukrayna'daki savaş da ele alındı. Xi Jinping, Çin'in barışa yönelik tüm diplomatik girişimleri desteklemeye devam edeceğini ifade etti. Ukrayna'daki savaşın küresel etkileri ve çözüm yolları hakkında görüş alışverişinde bulunulduğu belirtildi.

Ukrayna krizi ile ilgili olarak Xi Jinping'in tutumu şu şekildeydi:

  • Çin, barış görüşmelerini destekliyor.
  • Diplomatik çözümler öncelikli olmalı.
  • Tüm tarafların endişeleri dikkate alınmalı.

Stratejik Zeminde Kritik Temas

Tayvan, Güney Çin Denizi, teknoloji rekabeti ve ticaret politikaları gibi konularda yoğun diplomatik trafik yaşayan ABD ve Çin arasındaki bu görüşme, ilişkilerin geleceği açısından önemli bir gösterge olarak değerlendiriliyor. İki ülkenin liderlerinin doğrudan iletişimi, gerginliklerin azaltılması ve işbirliği alanlarının belirlenmesi açısından kritik bir rol oynuyor.

Dünya siyasetinin iki önemli aktörü olan ABD ve Çin arasındaki bu diyalog, uluslararası arenada dikkatle takip ediliyor. Özellikle Tayvan konusundaki hassasiyet ve Ukrayna'daki savaşın devam eden etkileri göz önüne alındığında, bu tür temasların önemi daha da artıyor.

Bu görüşme, küresel arenada belirsizliklerin arttığı bir dönemde, büyük güçler arasındaki iletişimin ve işbirliğinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. İki liderin İkinci Dünya Savaşı mirasını koruma vurgusu, uluslararası düzenin korunması adına atılabilecek adımların sinyalini veriyor. Ancak, bu işbirliğinin ne kadar somut ve sürdürülebilir olacağı, önümüzdeki dönemde yapılacak görüşmeler ve atılacak adımlarla netlik kazanacak.