Van Büyükşehir Belediyesi'nde kayyım tarafından yapılan işten çıkarmalar, 10 gündür aralıksız protestolara neden oluyor. 223 işçinin işine son verilmesi, Van'da büyük bir infiale yol açarken, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Ahmet Karagöz'ün açıklamalarıyla protestolar daha da alevlendi.

Van'da İşçi Direnişi Büyüyor

Van'da işten çıkarılan işçilere destek vermek amacıyla Sanat Sokağı'nda toplanan kalabalık, kayyım uygulamalarına ve işten çıkarmalara tepki gösterdi. Eyleme, görevden alınan Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanları Abdullah Zeydan ve Neslihan Şedal, KESK Genel Başkanı Ahmet Karagöz, CHP il örgütü, DEM Parti Van Milletvekili Mahmut Dindar, DEM Parti Van İl Eş Başkanları Veysi Dilekçi ve Gülşen Kurt, DBP İl Eş Başkanları Gönül Uzunay ve Cemal Demir ile çok sayıda vatandaş katıldı.

İşçiler adına açıklamayı yapan Van Eğitim Sen Şubesi Eş Başkanı Funda Demir Bozkurt, "KESK olarak şunu çok net ifade ediyoruz. Emek düşmanı hiçbir uygulamanın karşısında sessiz kalmadık, kalmayacağız." dedi. Bozkurt, kayyım politikalarının halkın sosyal haklarını, kamusal hizmetlerini ve demokratik kazanımlarını yok ettiğini vurguladı.

Platform adına yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

• 223 emekçinin işten çıkarılma kararı derhal geri alınmalıdır.
• Mahkeme kararıyla görevine dönen işçilerin yeniden işten çıkarılması açık bir hukuk tanımazlıktır.
• Bu mücadele sadece Van için değil, Türkiye’de emeği ve demokrasiyi savunan herkes için ortak bir sorumluluktur.

KESK'ten Sert Tepki: "Halkın İradesi Gasp Edilemez!"

KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz ise yaptığı konuşmada, "Her Vanlının, belediyenin yönetim ve hizmet süreçlerine katılma hakkı vardır. Halkın oylarıyla seçilen yerel yöneticilerin yerine kayyım atamak, bu hakkı gasp etmektir." ifadelerini kullandı. Karagöz, bu saldırının Anayasa'ya, demokrasiye ve insan onuruna karşı işlenmiş ağır bir suç olduğunu belirtti.

Karagöz sözlerine şöyle devam etti:

223 işçinin işten çıkarılmasının sorumlusunun kayyım olduğunu belirten Karagöz, kayyıma seslenerek, "Hukuksuz bir şekilde seçim rüşveti alabilirsiniz ama o koltukları boşalttığınızda rüşvet olarak dağıttığınız halkın malı alınıp mutlaka yerine konulacaktır." dedi.

Van'da yaşanan bu olaylar, Türkiye'deki kayyım uygulamalarının yarattığı mağduriyetleri bir kez daha gözler önüne seriyor. İşten çıkarılan işçilerin direnişi ve KESK'in kararlı duruşu, bu hukuksuzluğa karşı verilen mücadelenin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Van'daki işçi direnişi, sadece Van için değil, Türkiye'deki tüm emekçiler ve demokrasi savunucuları için bir umut ışığı olmaya devam ediyor.