17 Nisan 2025 Perşembe

Wall Street İşgali: %99'un İsyanı! Finansın Karanlık Yüzü

2008 küresel finansal krizi, ABD'yi derinden sarstı. Wall Street'in riskli konut kredileriyle tetiklediği bu kriz, milyonlarca insanın evsiz kalmasına, işsizliğin artmasına ve toplumda büyük bir güvensizlik oluşmasına neden oldu. Hükümetin bankaları kurtarma paketleri, halkın öfkesini daha da körükledi. İşte tam bu noktada, %99'un sesi yükselmeye başladı.

Wall Street'i İşgal Et: Bir İsyanın Doğuşu

17 Eylül 2011'de New York'taki Zuccotti Parkı'nda başlayan "Wall Street'i İşgal Et" (Occupy Wall Street - OWS) hareketi, finans kapitalin kâr hırsına ve ekonomik adaletsizliğe karşı bir başkaldırıydı. Protestocular, "Biz %99'uz" sloganıyla, zengin azınlığın ayrıcalıklarına ve toplumun büyük bir kesiminin yaşadığı eşitsizliğe dikkat çekmeyi amaçladılar.

Bu hareketin fitilini ateşleyen isimler, Kanada merkezli Adbusters dergisinin kurucusu Kalle Lasn ve editörü Micah White oldu. Tunus ve Mısır'daki halk ayaklanmalarından ilham alan Lasn, 17 Eylül'ü protesto tarihi olarak belirledi ve OccupyWallStreet.org sitesini kurdu. Sosyal medya üzerinden yapılan çağrılarla kısa sürede büyük bir destek toplandı ve New York'ta deneyimli eylemcilerden oluşan bir grup, protestoyu planlamaya başladı.

Eylemciler, polisin müdahalesini engellemek için protestonun yerini son ana kadar gizli tuttular. İlk hedefleri Wall Street'in simgesi olan Boğa heykeliydi ancak polis barikat kurunca Zuccotti Parkı'na yöneldiler. O gün yaklaşık bin kişi ellerinde dövizlerle Wall Street'e akın etti ve geceyi parkta geçirdi. Bu küçük grup, kısa sürede büyüyerek tüm dünyaya yayılan bir hareketin başlangıcı oldu.

Medyanın Rolü ve Hareketin Yayılması

Occupy Wall Street, medya stratejisini büyük ölçüde dijital platformlar ve alternatif gazetecilik ağları üzerinden yürüttü. Twitter, Facebook ve Tumblr gibi sosyal medya araçları, eylemlerin ve polis müdahalelerinin canlı olarak aktarılmasına olanak sağladı. "#OccupyWallStreet" etiketi Twitter'da trend olurken, insanların kendi hikâyelerini anlattığı "We are the 99%" Tumblr blogu büyük ilgi gördü.

Ana akım medyanın ilk başlarda hareketi görmezden gelme veya itibarsızlaştırma çabalarına rağmen, protestocular kendi hikâyelerini kaydedip internet üzerinden tüm dünyayla paylaştılar. Bağımsız medya kuruluşları ve "yurttaş gazeteciler" de hareketin sesi oldu. The Occupied Wall Street Journal gibi gazeteler ve çeşitli bloglar, Zuccotti Park'taki eylemlerin merkezinden düzenli yayınlar yaptılar.

  • Sosyal Medya'nın Gücü
  • Alternatif Gazetecilik
  • Kendi Hikayelerini Anlatmak

OWS'nin Etkileri ve Mirası

OWS, ABD siyasetini doğrudan dönüştüremese de, siyasal ve toplumsal tartışmaların eksenini değiştirmede etkili oldu. "%99 ve %1" söylemi, gelir dağılımı eşitsizliğini, öğrenci borçlarını ve kurumsal gücün siyaseti şekillendirmesini gündeme taşıdı. Hareket, Demokrat Parti içindeki ilerici kanadın yükselişinde ve "Sol Popülizm" olarak adlandırılan siyasetin görünürlük kazanmasında önemli bir rol oynadı.

Bernie Sanders gibi siyasetçilerin Wall Street'e karşı eleştirileri, OWS'nin yankısını parlamenter sahneye taşıdı. Sanders'ın adaylık kampanyaları sırasında OWS'den ilham aldığını belirtmesi, hareketin dolaylı siyasal etkisinin bir göstergesi oldu.

Hareketin en büyük mirası, katılımcı demokrasi araçları ve sosyal medya odaklı yeni nesil siyasi iletişim biçimleri oldu. OWS, ABD'deki gelir dağılımı eşitsizliğini gündeme getirip tartışmayı derinleştirdi ve daha sonra ortaya çıkan Black Lives Matter gibi birçok farklı protesto biçimine ilham verdi.

Sonuç olarak, Wall Street'i İşgal Et hareketi, 2008 krizinin yarattığı toplumsal öfkeyi sokaklara taşıyarak ve dijital teknolojiyi kullanarak kendi anlatısını oluşturarak, 21. yüzyılın önde gelen protesto hareketlerinden biri haline geldi. Kurumsal bir siyasi güce dönüşmese de, "%99'a" vurgu yapan söylemiyle ekonomi ve siyasette adalet taleplerini ana akım politikaya taşımayı başardı.

İlgili Haberler