Şapka Devrimi mi? Ali Karahasanoğlu'ndan Şok Sözler!
Gündem

Şapka Devrimi mi? Ali Karahasanoğlu'ndan Şok Sözler!


06 December 20255 dk okuma12 görüntülenmeSon güncelleme: 07 December 2025

Yazar Ali Karahasanoğlu, Cumhuriyet'in kuruluş yıllarındaki tartışmalı reformlara yönelik sert eleştirileriyle gündeme geldi. Şapka Kanunu, tekke ve zaviyelerin kapatılması ve kadınlara seçme seçilme hakkı gibi dönüm noktası niteliğindeki uygulamaların "devrim" olarak adlandırılmasına Karahasanoğlu'ndan beklenmedik bir itiraz geldi. Peki, Karahasanoğlu'nun bu çıkışının ardında yatan sebepler neler?

Şapka Kanunu: Zorla Dayatılan Bir Devrim mi?

Karahasanoğlu, Şapka Kanunu'nun uygulanma şeklini eleştirerek, "Kıyafet mecburiyetinin nesi devrim olabilir ki?" sorusunu yöneltti. Şapka takmayanların idam edilmesi gibi sert uygulamaların, bir devrim niteliği taşıyamayacağını savundu. Ayrıca, o dönemde dayatılan şapkanın, vatanı işgal edenlerin giysisi olduğunu hatırlatarak, bu durumun ironisine dikkat çekti. Karahasanoğlu'nun bu yorumu, o dönemdeki uygulamaların ne kadar tartışmalı olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

Tekke ve Zaviyeler: Gelenek mi, Gericilik mi?

Tekke ve zaviyelerin kapatılması da Karahasanoğlu'nun eleştirdiği bir diğer konu oldu. Bu kurumların kapatılmasının, dini ve kültürel mirasın yok edilmesi anlamına geldiğini savundu. Karahasanoğlu, bu türden köklü değişikliklerin, toplumun değerleriyle çatışmaması gerektiğini vurguladı. Bu eleştiri, Türkiye'nin yakın tarihindeki önemli bir tartışmayı yeniden alevlendirdi.

Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkı: Gerçek Bir Devrim mi?

Karahasanoğlu'nun eleştirileri arasında, kadınlara seçme ve seçilme hakkı da yer aldı. Bu hakkın verilmesinin, gerçek bir devrim olup olmadığını sorgulayan Karahasanoğlu, bu konudaki farklı görüşleri de dile getirdi. Kadınların toplumdaki yerinin güçlenmesi açısından önemli bir adım olarak görülen bu hakkın, bazı kesimler tarafından farklı yorumlanması, Türkiye'deki toplumsal dinamiklerin karmaşıklığını gösteriyor.

Ali Karahasanoğlu'nun Cumhuriyet dönemi reformlarına yönelik bu sert eleştirileri, Türkiye'nin yakın tarihiyle ilgili tartışmaları yeniden alevlendirdi. Şapka Kanunu, tekke ve zaviyelerin kapatılması ve kadınlara seçme seçilme hakkı gibi uygulamaların, "devrim" olarak nitelendirilmesinin ne kadar doğru olduğu sorusu, hala tartışılmaya devam ediyor. Bu tartışmalar, Türkiye'nin kendi tarihiyle yüzleşmesi ve farklı bakış açılarını anlaması açısından büyük önem taşıyor.