Fransa siyaseti hareketli günler yaşıyor. Başbakan François Bayrou'nun azınlık hükümetinin güvenoyu alamayarak düşmesinin ardından, gözler Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un yapacağı yeni başbakan atamasına çevrildi. Muhalefet kanadından gelen sert tepkiler ve erken seçim çağrıları, Macron'u zorlu bir karar sürecine sokmuş durumda. Peki, Macron'un yeni hamlesi ne olacak?

Yeni Hükümet Formülü Arayışları

Merkez sağcı Bayrou'nun istifasını sunmasının ardından, Macron'un nasıl bir yeni hükümet formülü bulacağı merak konusu. Aşırı sağ ve sol partilerden oluşan muhalefet, hükümetin düşmesini memnuniyetle karşılarken, 2026 bütçesinin akıbeti de belirsizliğini koruyor. Elysee Sarayı'ndan yapılan açıklamada, Macron'un gelecek günlerde Bayrou'nun halefini atayacağı belirtilirken, bu ismin daha önce iktidarın kendi cephesine çekmeye çalıştığı sosyalistlerden biri olabileceği de konuşuluyor.

Muhalefet cephesinden de farklı sesler yükseliyor. Aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) Partisi Genel Sekreteri Jordan Bardella, "Bayrou hükümetinin sayfası artık çevrildi" derken, Meclis'teki Çevreci ve Sosyal Grubun Başkanvekili Cyrielle Chatelain ise solun hükümeti yönetmeye çağrıldığı takdirde bunu yapması gerektiğini dile getiriyor. Chatelain, solcu ittifakı Yeni Halk Cephesi'nden (NFP) gelecek bir başbakanı desteklediklerini ifade ederek, Macron'a "ülkeyi birlikte yönetelim" çağrısında bulundu.

Yeşiller Partisi (EELV) lideri Marine Tondelier ise, Bayrou'nun düşmesinin ardından yeni başbakanın, 2024'teki genel seçimlerin kazananı NFP'nin sıralarından çıkması gerektiğini vurgulayarak, "Genel seçimlerden bir yıl sonra, Fransızların oylarına saygı duymanın zamanı çoktan geldi. Bizler hazırız" şeklinde konuştu.

Muhalefetten Sert Eleştiriler

Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) Partisinin önde gelen isimlerinden Jean-Luc Melenchon, Bayrou hükümetinin düşmesini "zafer ve halk için bir rahatlama" olarak nitelendirerek, "Macron artık halkın karşısında ilk safta. O da gitmeli" ifadelerini kullandı. LFI Grup Başkanvekili Mathilde Panot ise, Bayrou hükümetinin ağır bir yenilgiye uğradığını ve sosyal şiddet ile zulüm bütçesinin kaybettiğini belirtti. Panot, Bayrou'nun düşmesiyle beraber bu hükümetin 2026 bütçe projesinin de ortadan kalkmasından dolayı rahatladıklarını kaydederek, ülkede bu projeyi kimsenin istemediğini vurguladı.

Fransa'da siyasi arenada yaşanan bu gelişmeler, ülkenin geleceği açısından kritik bir dönemeç olarak değerlendiriliyor.

Fransa'da Siyasi Gelişmelerin Tarihi Seyri

Fransa'da siyasi istikrarsızlık yeni bir durum değil. Bir önceki Barnier hükümeti, sadece 3 aylık görev süresinin ardından gensoru önergesiyle düşmüştü. Macron, Bayrou'yu 13 Aralık 2024'te başbakan olarak atamıştı. Kamu borçlarıyla mücadele eden ülkede, yeni bütçe görüşmeleri hükümet ile muhalefet arasındaki temel anlaşmazlık konularından biriydi. Bayrou, bazı resmi tatillerin kaldırılmasıyla 43 milyar avro civarında tasarruf yapılmasını içeren ve Fransızların tepki gösterdiği 2026 bütçesinin görüşülmesi öncesinde hükümeti güven oylamasına götüreceğini duyurmuştu.

Macron'un cumhurbaşkanlığı döneminde sık sık başbakan değişikliği yaşanması, ülkedeki siyasi dengesizliklerin bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Görev süresi boyunca 8 hükümet kuran Macron, son 2 yılda 4 farklı başbakanla çalıştı. Bu durum, hükümetin istikrarını ve uzun vadeli politikaların uygulanabilirliğini olumsuz etkiliyor.

• Güven oylamasında 194 milletvekili Bayrou hükümetinden yana oy kullanırken, 364 milletvekili güvensizlik oyu verdi.
• Oylamada 15 vekil çekimser kaldı.

Fransa'da yaşanan bu siyasi krizin, ülkenin ekonomik ve sosyal politikaları üzerinde önemli etkileri olması bekleniyor. Macron'un atayacağı yeni başbakanın, ülkeyi bu zorlu süreçten nasıl çıkaracağı ve muhalefetle nasıl bir diyalog kuracağı merakla bekleniyor. Fransa'nın geleceği, önümüzdeki günlerde atılacak adımlara bağlı olacak.