Bıçak Parası Skandalı! Devlet Hastanesinde Neler Oluyor?
Politika

Bıçak Parası Skandalı! Devlet Hastanesinde Neler Oluyor?


22 September 20255 dk okuma3 görüntülenmeSon güncelleme: 22 September 2025

Türkiye'de sağlık sektöründe yankı uyandıran bir iddia gündeme geldi. Gazeteci İsmail Saymaz'ın Halk TV'deki yazısında duyurduğu olay, Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde görevli bir doktorun uygulamalarıyla ilgili. İddiaya göre, Doçent Mehmet Tolga Kafadar, hastalardan "bıçak parası" talep ediyor ve ödeme yapmayanları taburcu etmeyerek adeta "veresiye defteri" tutuyordu. Bu durum, kamu hastanelerinde yaşanan etik dışı uygulamalara dair ciddi soruları beraberinde getirdi.

Hastaneyi Özel Klinik Gibi Kullandı İddiası

İddialara göre, Doktor Mehmet Tolga Kafadar, 2020-2024 yılları arasında muayene odasını kendi özel kliniği gibi kullanarak 1901 hastadan toplamda 14 milyon TL'yi aşkın para topladı. Hastalara, "Beğenmiyorsan devlet hastanesine git, bu ödeme şahsi, herkes veriyor sen de vereceksin" şeklinde ifadeler kullandığı belirtiliyor. Bu durum, hastaların çaresizliğini ve doktorun konumunu kötüye kullanmasını gözler önüne seriyor.

Veresiye Defteri ve Tutuklama

Olay, 2024 yılında bir hastanın ihbarı üzerine patlak verdi. Savcılık tarafından başlatılan soruşturma kapsamında doktorun bir yıllık hesap dökümü incelendi ve ameliyat ettiği hastaların listesini tuttuğu, onlardan aldığı paraları not ettiği tespit edildi. Evinde yapılan aramalarda ise adeta bir "veresiye defteri" gibi not tutulan ödeme defteri bulundu. Şu anda cezaevinde tutuklu bulunan doktor hakkında savcılık, 15 yıl hapis cezası istiyor.

Halktan Tepkiler ve Beklentiler

Bu skandal, kamuoyunda büyük bir infiale yol açtı. Vatandaşlar, devlet hastanelerinde bu tür uygulamaların yaşanmasına tepki gösterirken, sağlık sisteminde daha sıkı denetimlerin yapılması ve sorumluların cezalandırılması gerektiğini vurguluyor. Bu tür olayların tekrarlanmaması için gerekli önlemlerin alınması, sağlık hizmetlerinin kalitesinin artırılması ve hastaların güvenliğinin sağlanması büyük önem taşıyor.

Diyarbakır'da yaşanan bu olay, sağlık sektöründe etik değerlerin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Umuyoruz ki, bu tür skandallar son bulur ve hastalar, sağlık hizmetlerine güvenle erişebilirler.