İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında hazırlanan ve 2 bin 352 yıla kadar hapis cezası istenen iddianame, dünya basınında geniş yankı uyandırdı. Uluslararası medya kuruluşları, davayı yakından takip ederek, İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın en büyük siyasi rakibi olduğuna dikkat çekti ve iddianamenin siyasi bir operasyonun parçası olabileceği yorumlarını yaptı.

Dünya Basınından Sert Tepkiler

İddianamenin açıklanmasının ardından birçok uluslararası medya kuruluşu, gelişmeleri okuyucularına aktardı. İşte bazı önemli yayın organlarının yorumları:

• The New York Times: "Türkiye, Erdoğan'ın en büyük siyasi rakibi için 2000 yıl hapis cezası istiyor" başlığıyla haberi duyuran gazete, iddianamenin davada önemli bir tırmanışa işaret ettiğini vurguladı.
• Euronews: Fransa merkezli Euronews, davanın "geçen yılki yerel seçimlerdeki güçlü performansın ardından başlatılan daha geniş çaplı bir baskı kampanyasının parçası" olarak görüldüğünü belirtti.
• France24: İddianamenin "Türkiye'nin siyasi ortamını daha da kutuplaştırabileceğini" ve "muhalefetin demokratik sürece devletin müdahale ettiği yönündeki iddialarını güçlendirebileceğini" yazdı.
• Financial Times: Britanya merkezli gazete, bu gelişmenin "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başlıca rakibinin bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmasının engellenebileceği ihtimalini" gündeme getirdiğini ifade etti.
• DW: Almanya merkezli DW, İmamoğlu'nun "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açık sözlü bir eleştirmeni" olduğunu vurgulayarak, sürecin eleştirenler tarafından "İmamoğlu'nu kenara itme çabasının bir parçası" olarak görüldüğünü belirtti.

İddianamenin Siyasi Etkileri

İddianamenin zamanlaması ve içeriği, uluslararası kamuoyunda ciddi soru işaretleri yarattı. Birçok yorumcu, davanın siyasi amaçlı olduğunu ve İmamoğlu'nun yükselen siyasi kariyerini engellemeyi hedeflediğini düşünüyor. Özellikle yerel seçimlerde elde ettiği başarı ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde potansiyel aday olarak gösterilmesi, İmamoğlu'nu iktidar için bir tehdit haline getirmiş olabilir.

Türkiye'de yargı bağımsızlığı konusundaki endişeler de bu dava ile birlikte yeniden gündeme geldi. Uluslararası gözlemciler, yargının siyasi baskı altında hareket ettiğini ve muhalif sesleri susturmak için kullanıldığını iddia ediyor. Bu durum, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile ilişkilerini daha da zora sokabilir ve ülkenin uluslararası itibarını zedeleyebilir.

Ekrem İmamoğlu'na yönelik bu ağır suçlamalar ve dünya basınındaki yankıları, Türkiye'nin siyasi geleceği açısından önemli bir dönüm noktası olabilir. Davanın nasıl sonuçlanacağı ve İmamoğlu'nun siyasi kariyerinin nasıl etkileneceği merakla bekleniyor. Ancak, uluslararası medyanın gösterdiği ilgi ve destek, İmamoğlu'nun yalnız olmadığını ve davanın yakından takip edildiğini gösteriyor.