17 Mayıs 2025 Cumartesi

İmamoğlu'ndan Kritik Lozan Vurgusu: Silahlar Susmayabilir!

Görevden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu, Avrupa Günü resepsiyonunda yaptığı açıklamalarla gündeme bomba gibi düştü. İmamoğlu, PKK'nin silah bırakma kararının tek başına yeterli olmadığını vurgulayarak, demokratik düzen ve eşit yurttaşlık sağlanmadığı takdirde silahların yeniden konuşabileceği uyarısında bulundu. Özellikle Lozan Antlaşması'na yaptığı vurgu dikkat çekti.

İmamoğlu'ndan Kritik Uyarılar

İmamoğlu, mesajında şu ifadelere yer verdi:

"Geçen yıl birlikte ev sahipliği yaptığımız Avrupa Günü’nün tersine, bugün fiziksel olarak aranızda olamıyorum. Ancak bizleri buluşturan demokratik değerlere olan ortak inancımıza verdiğim güçlü desteği ifade etmek adına, bu özel günde sizlere bir mesaj yollamak istedim."

İmamoğlu, Avrupa'da yaşanan demokratik gerilemelerin uluslararası ilişkileri de sarstığını belirterek, popülist liderlerin kendi çıkarları için her şeyi manipüle edebileceğini söyledi. Ukrayna ve Gazze'deki kayıplara değinen İmamoğlu, Türkiye'deki Kürt meselesine de dikkat çekti.

İmamoğlu'nun mesajında öne çıkan önemli noktalar şunlardı:

  • Silahların susması tek başına barış anlamına gelmez.
  • Sosyal adalet, onurlu bir yaşam ve demokratik bir düzen olmazsa, silahlar yeniden konuşabilir.
  • Kürt meselesi, kapalı kapılar ardında değil, geniş katılımla çözülmelidir.

Lozan Antlaşması'na Özel Vurgu

Ekrem İmamoğlu, mesajında Lozan Antlaşması'na da özel bir vurgu yaptı. Lozan'ın Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu metinlerinden biri olduğunu belirten İmamoğlu, antlaşmanın her yurttaşın başı dik, onurlu ve özgür bir şekilde yaşayabileceği bir Türkiye idealini içerdiğini söyledi.

"Lozan Konferansı, aynı zamanda savaştan yeni çıkmış ve barışı öncelemiş Türkiye’nin büyük bir diplomatik zaferidir ve her yurttaşımız bu zaferle haklı bir gurur duyar, duymalıdır."

İmamoğlu, Türkiye için her zaman önceliğin "yurtta ve dünyada barış" ilkesi olduğunu ve Lozan Antlaşması'nın Avrupa ile eşitlik, bağımsızlık ve barışa dayanan ilişkilerin başlangıç noktası olduğunu ifade etti.

Demokrasi Vurgusu ve Avrupa Birliği İlişkileri

İmamoğlu, mesajının son bölümünde demokrasi vurgusu yaparak, Avrupa Birliği ile ilişkilerin günübirlik çıkarlarla değil, uzun vadeli bir vizyonla şekillenmesi gerektiğini söyledi. Cumhuriyet Halk Partisi olarak Türkiye'nin yerinin demokratik, çoğulcu, insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne saygılı ülkelerin arasında olduğuna inandıklarını belirtti. AB ile ilişkilerin sadece teknik alanlarda değil, değerler ve ilkeler temelinde yeniden inşa edilmesi gerektiğini savundu.

Ekrem İmamoğlu'nun bu açıklamaları, Türkiye'nin iç ve dış politikası açısından önemli mesajlar içeriyor. Özellikle Kürt meselesine yaklaşımı ve Lozan Antlaşması'na yaptığı vurgu, önümüzdeki günlerde daha çok tartışılacağa benziyor. İmamoğlu'nun bu cesur çıkışı, siyasi arenada yeni bir tartışma zemini yaratabilir.

İlgili Haberler