İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF),Orta Doğu'da tansiyonun yükseldiği bir dönemde dikkat çekici bir karar alarak Gazze Şeridi'ndeki bazı askeri birliklerini geri çekti ve bu birlikleri Mısır ve Ürdün sınırlarına konuşlandırdı. Bu hamle, İsrail'in güvenlik stratejisinde önemli bir değişikliğe işaret ederken, bölgedeki dengeleri de etkileyebilecek potansiyele sahip.

Gazze'den Çekilme ve Yeni Konuşlanma

IDF'nin açıklamasına göre, seçkin paraşütçü ve komando birliklerinden oluşan 98. Tümen, İran'la yaşanan askeri kriz nedeniyle Gazze'nin Han Yunus bölgesinden çekildi. Ancak, Gazze Şeridi'nde hala dört IDF tümeni aktif olarak görev yapıyor ve on binlerce asker bölgede bulunuyor. İsrail ordusu, bu değişikliğe rağmen Hamas'ın varlığına karşı operasyonlarını sürdürdüğünü ve özellikle tünel sistemleri gibi altyapıları hedef aldığını vurguluyor.

Bu ani karar, bölgedeki askeri uzmanlar tarafından farklı şekillerde yorumlanıyor. Bazıları, İsrail'in İran'la olası bir çatışmaya odaklanmak için Gazze'deki askeri varlığını azaltma stratejisi izlediğini düşünürken, diğerleri ise bu hamlenin Gazze'deki operasyonların sona erdiği anlamına gelmediğini, sadece kaynakların daha stratejik bir şekilde yeniden dağıtıldığını savunuyor.

Sınırlarda Güvenlik Önlemleri Artırılıyor

İsrail ordusu, Ürdün sınırındaki güvenliği artırmak amacıyla, yeni kurulan 96. "Gilad" Tümeni'ni kuzey sınır hattına konuşlandırdı. Aynı zamanda 80. "Edom" Tümeni de sınırın güney kısmında görevini yoğunlaştırdı. Yetkililer, Ürdün sınırındaki askeri mevcudiyetin olağan seviyenin üç katına çıkarıldığını duyurdu. Bu, İsrail'in bölgedeki istikrarsızlık riskine karşı ne kadar hassas olduğunu gösteriyor.

Mısır sınırındaki birliklerin de takviye edildiği ve özellikle Sina Yarımadası'ndan gelebilecek güvenlik tehditlerine karşı önlem alındığı bildirildi. Öte yandan İsrail'in kuzey cephesinde, Lübnan Hizbullahı ve Suriye kaynaklı olası saldırılara karşı savunma sistemlerinin alarm durumunda olduğu kaydedildi. İsrail'in bu çok yönlü savunma stratejisi, ülkenin karşı karşıya olduğu karmaşık güvenlik zorluklarını yansıtıyor.

Askeri Strateji Değişiyor mu?

İsrail'in İran'la yaşanan doğrudan çatışmalar nedeniyle askeri kaynaklarını yeniden düzenlemesi, bölgesel savaş ihtimalinin ciddiyetini ortaya koyuyor. İsrail yönetimi, aynı anda birden fazla cephede güvenlik sağlama hedefiyle sınırlarda savunmayı önceliklendirirken, Gazze'deki askeri varlığını kademeli olarak optimize ediyor. Bu durum, İsrail'in uzun vadeli güvenlik stratejisinde önemli bir değişime işaret edebilir.

Bu stratejik yeniden konumlandırma, İsrail'in bölgesel güvenlik algısında ve önceliklerinde bir kaymaya işaret ediyor. Ülke, bir yandan Gazze'deki terörle mücadeleyi sürdürürken, diğer yandan İran ve diğer potansiyel düşmanlardan gelebilecek daha büyük tehditlere karşı hazırlıklı olmayı amaçlıyor. Bu, İsrail'in askeri ve diplomatik açıdan önümüzdeki dönemde daha da dikkatli ve stratejik adımlar atması gerekeceği anlamına geliyor.