Venezuela'da muhalefet lideri Maria Corina Machado, ülkedeki siyasi gerilimi tırmandıracak bir çağrıda bulundu. Nobel Barış Ödülü sahibi Machado, Venezuela ordusuna seslenerek silahlarını bırakmalarını ve Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun emirlerine uymayı reddetmelerini istedi. Bu çağrı, ülkedeki siyasi kutuplaşmayı daha da derinleştirecek gibi görünüyor.

Machado'nun Orduya Seslenişi

Machado, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, güvenlik güçlerine seslenerek Venezuela halkının özgürlük istediğini vurguladı. "Sevgili Venezuelalılar, özgürlük isteyen bu toprakların haykırışı hem ülke içinde hem de dışında giderek büyüyor ve yankılanıyor," diyen Machado, halkın artık "çökmeye yüz tutmuş suçlu bir rejime" karşı başkaldırdığını belirtti. Machado, güvenlik güçlerinden Maduro'nun emirlerine karşı çıkmalarını isteyerek, "Bu suç rejiminin emirlerine hala uyanlara sesleniyorum: Kendi halkınız için istediğiniz şey bu mu?" şeklinde konuştu.

Machado'nun açıklamaları şu şekilde devam etti:

"Bu vahşeti işledikten sonra huzurla uyuyabiliyor musunuz? Çocuklarınız, aileniz, ülkeniz için istediğiniz gelecek bu mu? Bu küçük kızın gözyaşları, tüm Venezuela’nın gözyaşlarıdır. Şunu çok iyi bilin: Eğer şimdi, tam da bu anda harekete geçmezseniz o acı çığlıklar sizi asla terk etmeyecek. Her gece başınızın içinde yankılanacak. Silahlarınızı indirin ve kendi halkınıza saldırmayın. Kahraman olun, suçlu değil. Aileniz için gurur olun, utanç değil. Yaklaşmakta olan o gün geldiğinde bize katıl. Venezuela ve kardeşlerin seni bekliyor."

Machado'nun bu sert ifadeleri, Venezuela'daki siyasi atmosferin ne kadar gergin olduğunu gözler önüne seriyor.

Nobel Ödülü ve Uluslararası İlişkiler

Ulusal basında yer alan haberlere göre, Machado'nun Nobel Barış Ödülü'nü almak üzere Norveç'in başkenti Oslo'ya gideceği belirtildi. 2025 Nobel Barış Ödülü, Venezuela'nın demokratik haklarını savunmak için verdiği mücadeleden dolayı Machado'ya verilmişti. Ancak Machado'nun ödül sonrası İsrail'e verdiği açık destek ve Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetiyle kurduğu yakın ilişkiler, uluslararası kamuoyunda tartışmalara yol açmıştı.

Medyada yer alan iddialara göre Machado, 2018'de Netanyahu'dan Venezuela'ya müdahale için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine aracılık etmesini istemişti. Bu istekte Machado'nun, iktidara gelmesi halinde İsrail ile diplomatik ilişkilerini yeniden kuracağını ısrarla belirttiği kaydedilmişti. Bu durum, Machado'nun dış politika vizyonu ve olası bir iktidar değişikliğinde Venezuela'nın uluslararası ilişkilerinde nasıl bir yön izleyeceği konusunda soru işaretleri yaratıyor.

ABD'nin Venezuela Politikası ve Bölgedeki Hareketlilik

ABD'nin Venezuela'ya yönelik politikaları da bölgedeki gerginliği artıran bir diğer faktör. ABD Başkanı Donald Trump'ın daha önce imzaladığı kararname kapsamında Latin Amerika kökenli uyuşturucu kartelleriyle yerinde mücadele gerekçesiyle ordunun daha fazla ve etkin kullanılması talimatı vermişti. Bu bağlamda, ABD'nin Venezuela açıklarına denizaltı ve savaş gemilerinden oluşan deniz gücü göndermesi, Venezuela Devlet Başkanı Maduro'nun ise ülkedeki milis güçlerini seferber etmesi bölgedeki tansiyonu yükseltmişti.

ABD'nin "uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele" gerekçesiyle gönderdiği dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford ve saldırı grubunun Latin Amerika bölgesine ulaşması, Venezuela yönetimi ve uluslararası kamuoyunda eleştirilere neden olmuştu. Bu durum, ABD'nin bölgedeki askeri varlığının ve müdahale olasılığının ne kadar ciddi olduğunu gösteriyor.

Maria Corina Machado'nun orduya yaptığı çağrı, Venezuela'da zaten kırılgan olan siyasi dengeleri daha da sarsabilir. Ülkedeki mevcut durum, hem iç politikada hem de uluslararası ilişkilerde belirsizlikleri beraberinde getiriyor. Machado'nun çağrısının ordu içinde nasıl bir yankı bulacağı ve Maduro hükümetinin bu duruma nasıl bir yanıt vereceği, önümüzdeki günlerde yakından takip edilmesi gereken önemli gelişmeler olacak.