Türkiye ile Libya arasında imzalanan sismik araştırma mutabakatı, Yunanistan'ın Avrupa Birliği (AB) nezdinde harekete geçmesine neden oldu. Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Türkiye'yi AB'ye şikayet ederek, 2019'daki deniz yetki anlaşmasını da "yasadışı ve temelsiz" olarak nitelendirdi. Peki, bu durum Akdeniz'deki dengeleri nasıl etkileyecek?

Yunanistan'ın AB Şikayeti ve Gerekçesi

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ile Libya Ulusal Petrol Kurumu (NOC) arasında sismik araştırma yapılmasına yönelik mutabakat zaptının imzalanması, Yunanistan'ın tepkisini çekti. Yunanistan, Türkiye ve Doğu Akdeniz konularında genellikle AB'nin desteğini arayarak, bu anlaşmayı da Brüksel'deki AB Zirvesi'ne taşıdı. Ancak Miçotakis, Türkiye ile Libya arasında Kasım 2019'da imzalanan mutabakat muhtırasını hedef aldı.

Miçotakis, NATO Zirvesi'nin ardından düzenlediği basın toplantısında, Türkiye-Libya deniz mutabakatı için "kabul edilemez, yasadışı ve temelsiz" ifadelerini kullandı. Ayrıca, belgenin hukuki etkisinin olmadığını da belirtti. Miçotakis'in açıklamaları şu şekilde devam etti:

"Yunanistan, Aralık 2019'da söylediğimiz gibi, bu mutabakatın yasadışı olduğunun, AB tarafından tanınmadığının ve dolayısıyla herhangi bir yasal etki yaratmayacağının bir kez daha sonuç bildirisine dahil edilmesini talep edecek. Bu tekrarın, bu aşamada Libya'nın kesin ve net anlayabileceği bir şekilde yapılmasını önemli buluyorum."

Türkiye-Libya Anlaşmasının Önemi ve Bölgesel Etkileri

Türkiye ile Libya arasındaki anlaşma, Doğu Akdeniz'deki enerji kaynakları ve deniz yetki alanları konusunda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Ancak Yunanistan, bu anlaşmanın kendi deniz yetki alanlarını ihlal ettiğini savunuyor. Bu durum, iki ülke arasındaki gerginliği tırmandırırken, AB'nin de konuya dahil olmasıyla bölgesel bir krize dönüşme potansiyeli taşıyor.

Doğu Akdeniz'deki enerji kaynakları ve deniz yetki alanları, uzun süredir bölgedeki ülkeler arasında anlaşmazlık konusu. Türkiye, Libya ile yaptığı anlaşmayla bu konudaki pozisyonunu güçlendirmeye çalışırken, Yunanistan ise AB'nin desteğini alarak Türkiye'ye karşı bir denge oluşturmaya çalışıyor.

Olası Senaryolar ve Beklentiler

Yunanistan'ın AB'ye yaptığı şikayet, Türkiye ile AB arasındaki ilişkileri daha da karmaşık hale getirebilir. AB'nin bu konuda nasıl bir tutum sergileyeceği, Doğu Akdeniz'deki gerginliğin seyrini belirleyebilir. Uzmanlar, AB'nin Yunanistan'ın yanında yer alması durumunda, Türkiye'nin bölgedeki hareket alanının kısıtlanabileceğini belirtiyor.

Ancak, Türkiye'nin Libya ile olan ilişkileri ve bölgedeki askeri varlığı, AB'nin Türkiye'ye karşı sert bir tutum sergilemesini zorlaştırabilir. Bu nedenle, AB'nin daha dengeli bir yaklaşım benimsemesi ve diyalog yoluyla çözüm arayışlarına destek vermesi bekleniyor.

Sonuç olarak, Yunanistan'ın Türkiye'yi AB'ye şikayeti, Doğu Akdeniz'deki gerginliği tırmandıran önemli bir gelişme. Bu durum, bölgedeki enerji kaynakları ve deniz yetki alanları konusundaki anlaşmazlıkların daha da derinleşmesine neden olabilir. AB'nin bu konuda nasıl bir rol oynayacağı, bölgedeki istikrarın sağlanması açısından kritik önem taşıyor.