ABD yönetimi, İran'ın savunma sanayisine yönelik yeni bir yaptırım kararı aldı. Gerekçe olarak, İran'ın savunma sanayisi için hassas makinelerin tedariki ve nakliyesi gösterildi. Bu kapsamda 1 kişi ve 8 şirket yaptırım listesine dahil edildi. Bu adım, Washington'ın Tahran'a yönelik uyguladığı baskının son örneği olarak değerlendiriliyor.

Yaptırımların Gerekçesi ve Kapsamı

ABD Hazine Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, yaptırımlar, İran'ın savunma sanayisini destekleyen kişi ve kuruluşları hedef alıyor. Yaptırım uygulanan kişi ve şirketlerin, İran'ın nükleer programı ve balistik füze geliştirme çabalarına katkıda bulunduğu iddia ediliyor. Bakanlık, bu tür faaliyetlerin bölgesel istikrarsızlığa yol açtığını ve uluslararası güvenliği tehdit ettiğini savunuyor.

Yaptırım listesine alınan kişi ve şirketlerin mal varlıkları dondurulacak ve ABD vatandaşlarının bu kişi ve kuruluşlarla iş yapması yasaklanacak. Ayrıca, bu kişi ve şirketlere destek sağlayan üçüncü ülke vatandaşları ve kuruluşları da yaptırımlara maruz kalabilir.

Yaptırım uygulanan şirketlerin çoğunluğunun Çin merkezli olduğu belirtiliyor. Bu durum, ABD'nin Çin ile İran arasındaki ekonomik ilişkilere yönelik endişelerini de yansıtıyor.

İran'dan İlk Tepki

İran Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, ABD'nin yaptırım kararı kınandı. Açıklamada, yaptırımların "hukuksuz ve insanlık dışı" olduğu belirtilerek, İran'ın kendi savunma kapasitesini geliştirme hakkından vazgeçmeyeceği vurgulandı. İranlı yetkililer, ABD'nin yaptırımlarının Tahran'ın bölgedeki politikalarını değiştirmeyeceğini ve ülkenin kendi çıkarlarını korumaya devam edeceğini ifade etti.

İran'ın nükleer programı ve balistik füze geliştirme faaliyetleri, uzun süredir uluslararası toplumun gündeminde yer alıyor. ABD ve Avrupa ülkeleri, İran'ı bu faaliyetleri durdurmaya çağırırken, Tahran yönetimi nükleer programının barışçıl amaçlı olduğunu ve füze geliştirme faaliyetlerinin ülkenin savunma ihtiyaçları için gerekli olduğunu savunuyor.

Bu son yaptırımlar, ABD ile İran arasındaki gerilimi daha da tırmandırabilir. İki ülke arasındaki ilişkiler, 2018 yılında ABD'nin nükleer anlaşmadan çekilmesi ve İran'a yönelik yaptırımları yeniden uygulamaya başlamasıyla kötüleşmişti. Yaptırımların İran ekonomisi üzerindeki olumsuz etkileri, ülkede protestolara ve toplumsal huzursuzluğa yol açmıştı.