Yargıtay'dan emsal niteliğinde bir karar geldi. Eşe karşı kullanılan dilin ve davranışların boşanma davalarındaki önemine dikkat çeken Yargıtay, "Alo" veya "Hey" gibi hitapların dahi boşanma sebebi sayılabileceğine hükmetti. Bu karar, evliliklerde saygı ve iletişim dilinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Evlilikte Saygı Sınırı: Hangi Sözler Boşanma Sebebi?

Evlilik birliği içerisinde eşlerin birbirine karşı saygılı ve anlayışlı olması beklenir. Ancak bazı durumlarda, eşler arasındaki iletişimde hakaret, tehdit ve aşağılayıcı ifadeler kullanılabiliyor. İşte bu tür davranışlar, boşanma davalarında önemli bir rol oynuyor. Yargıtay, eşler arasındaki ilişkilerde onur kırıcı ve küçültücü olarak değerlendirilen bazı ifadeleri boşanma sebebi olarak kabul ediyor. Örneğin, eşe sürekli olarak "Sen anlamazsın", "Beceriksizsin" gibi ifadeler kullanmak, boşanma nedeni olarak değerlendirilebilir.

Yargıtay'dan Emsal Kararlar: "Alo" Demek Neden Boşanma Sebebi?

Yargıtay'ın son kararıyla, eşe "Alo" diye hitap etmek veya "Hey, hişt!" gibi ifadeler kullanmak, boşanma sebebi olarak kabul edildi. Peki, bu tür ifadeler neden boşanma sebebi sayılıyor? Yargıtay'a göre, bu tür hitaplar, eşler arasındaki saygı ve sevgiyi zedeleyen, küçültücü ve aşağılayıcı nitelikte. Bir eşin, diğerine ismiyle hitap etmek yerine bu tür genelleyici ve umursamaz ifadeler kullanması, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olabilir.

• Eşe karşı sürekli olarak alaycı ve küçümseyici bir dil kullanmak
• Eşin ailesine veya arkadaşlarına karşı aşağılayıcı ifadeler kullanmak
• Eşin fiziksel görünümüyle dalga geçmek
• Eşin kişisel özelliklerini eleştirmek ve küçük düşürmek

Bu tür davranışlar, evlilik birliğinin temelini oluşturan sevgi, saygı ve güven duygularını zedeleyerek, boşanmaya yol açabilir. Bu nedenle, eşlerin birbirlerine karşı kullandıkları dil ve davranışlara özen göstermeleri, sağlıklı bir evlilik sürdürmeleri açısından büyük önem taşıyor.

Boşanma Davalarında Kusur Oranı Nasıl Belirlenir?

Boşanma davalarında, eşlerin kusur oranları, davanın seyrini ve sonuçlarını doğrudan etkileyebilir. Kusur oranı, eşlerin evlilik birliğine karşı olan sorumluluklarını ne ölçüde yerine getirdiğini gösterir. Örneğin, bir eşin diğerine fiziksel veya psikolojik şiddet uygulaması, aldatması veya sürekli olarak hakaret etmesi, o eşin daha kusurlu bulunmasına neden olabilir. Kusur oranının belirlenmesinde, tanık ifadeleri, deliller ve diğer kanıtlar dikkate alınır. Mahkeme, tüm bu bilgileri değerlendirerek, eşlerin kusur oranlarını belirler ve buna göre nafaka, tazminat ve velayet gibi konularda karar verir.

Yargıtay'ın bu kararı, evliliklerde iletişim dilinin ve saygının önemini bir kez daha vurguluyor. Eşlerin birbirlerine karşı kullandıkları sözlere ve davranışlara dikkat etmeleri, sağlıklı ve mutlu bir evlilik sürdürmeleri için kritik öneme sahip. Aksi takdirde, "Alo" demek bile boşanma sebebi olabilir!