Çin hükümeti, ABD Başkanı Donald Trump'ın iki ülke arasında gümrük tarifeleri konusunda aktif müzakereler yürütüldüğü yönündeki açıklamalarını kesin bir dille reddetti. Bu yalanlama, zaten gergin olan ticaret ilişkilerinde yeni bir belirsizlik yaratırken, piyasalar da bu gelişmeye anında tepki gösterdi.
Çin'den Sert Yanıt
Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, yaptığı açıklamada, "ABD tarafının iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır. Gümrük tarifeleri konusunda herhangi bir aktif müzakere yürütülmemektedir" ifadelerini kullandı. Sözcü, ABD'nin tek taraflı politikalarını eleştirerek, uluslararası ticaret kurallarına uyulması çağrısında bulundu.
Bu sert yanıt, iki ülke arasındaki ticaret savaşının yakın zamanda çözüme kavuşmayacağına dair endişeleri artırdı. Uzmanlar, müzakerelerin durma noktasına gelmesinin, küresel ekonomiyi olumsuz etkileyebileceği uyarısında bulunuyor.
Ticaret Savaşının Kökenleri
Çin ve ABD arasındaki ticaret savaşı, 2018 yılında ABD'nin Çin mallarına uyguladığı gümrük tarifelerinin artırılmasıyla başlamıştı. ABD, Çin'i haksız ticaret uygulamaları yapmakla suçlarken, Çin ise misilleme yaparak ABD mallarına da gümrük vergisi uygulamaya başladı. Bu durum, iki ülke arasındaki ticaret hacminin önemli ölçüde azalmasına ve küresel tedarik zincirlerinin bozulmasına yol açtı.
- ABD'nin Çin'e yönelik suçlamaları:
- Fikri mülkiyet hırsızlığı
- Zorunlu teknoloji transferi
- Devlet sübvansiyonları
Olası Senaryolar
Peki, bundan sonra ne olacak? Müzakerelerin yeniden başlaması için her iki tarafın da taviz vermesi gerekiyor. Ancak, mevcut durumda, bu pek olası görünmüyor. Bazı uzmanlar, ticaret savaşının daha da tırmanabileceği ve hatta diğer ülkelere de yayılabileceği uyarısında bulunuyor. Diğerleri ise, küresel ekonomik baskıların her iki tarafı da müzakere masasına geri dönmeye zorlayabileceğini düşünüyor.
Çin'in ABD ile gümrük tarifeleri konusunda müzakere yürütüldüğü iddiasını reddetmesi, küresel piyasalarda tedirginlik yarattı. Ticaret savaşının geleceği belirsizliğini korurken, yatırımcılar ve işletmeler gelişmeleri yakından takip ediyor. İki ülkenin de uzlaşmacı bir yaklaşım sergilememesi, dünya ekonomisi için ciddi sonuçlar doğurabilir.