
Evlat Katili Saldırganın Okul Müdürü Anlattı: Çocuklara İşkence!
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e yapılan saldırının ardından, saldırgan Selçuk T.'nin geçmişte işlediği korkunç cinayetler tekrar gündeme geldi. 2004 yılında Hatay'da öz çocuklarını katleden ve birini ağır yaralayan Selçuk T.'nin vahşeti, o dönem çocukların okulunda müdür yardımcısı olan Gülşen Yazgül'ün açıklamalarıyla daha da derinleşti.
Çocukların Anlattığı İşkence ve Taciz
Şemsettin Mursaloğlu Lisesi'nde görev yapan Gülşen Yazgül, çocukların yaşadığı travmatik olayları şöyle aktardı: "Büyük kız bir gün odama geldi, konuşmak istedi. Başındaki peruk dikkatimi çekti. Kapıyı kapattım ve sordum. Peruğunu çıkardı, saçları sıfıra vurulmuştu. Ardından kardeşini de çağırdı, onun da saçı yoktu. Babalarının işkencelerinden, vücutlarına yaptığı eziyetlerden ve cinsel tacizden söz ettiler." Bu ifadeler, çocukların yaşadığı dehşeti gözler önüne seriyor.
Yazgül, durumu derhal okul müdürüne bildirdiklerini ve polise başvurduklarını belirtti. Ancak yaşananlar, adaletin yetersizliğini bir kez daha ortaya koydu. "Dört polis geldi, babayı çağırdık. Okula geldiğinde tam bir sosyopat gibiydi, müdürümüzün üzerine saldırmaya çalıştı. Polisler zor engelledi. Ancak iki gün sonra serbest bırakıldı. Aynı gece büyük ve küçük oğlunu öldürdü, kız çocuğunu da ağır yaraladı. Büyük kızımız kurtulmak için balkondan atladı, beli kırıldı" sözleriyle, Yazgül o günlerin dehşetini ve çaresizliğini dile getirdi.
Adalete Güven Sarsıldı
Bu olayların ardından büyük bir travma yaşadıklarını belirten Yazgül, adalete olan güveninin sarsıldığını vurguladı. "Müebbet hapis cezası almıştı ama serbest bırakılmış. Bu yaratığı kim saldı dışarı? O dönemde müdürümle birlikte uzun süre korku içinde yaşadık. Eşi de yoksulluktan değil, işkenceden kaçmıştı. O çocuklar huzur içinde yatsınlar" ifadeleri, yaşanan acının ve öfkenin derinliğini gösteriyor. Selçuk T.'nin serbest bırakılması ve ardından Özgür Özel'e saldırması, bu tür vakaların ne kadar ciddi sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Bu tür olayların tekrarlanmaması için yetkililerin daha dikkatli ve hassas davranması gerektiği açıktır. Çocukların korunması, adaletin sağlanması ve suçluların hak ettiği cezayı alması, toplumun huzuru ve güvenliği için hayati önem taşımaktadır. Unutulmamalıdır ki, adalet gecikirse adalet değildir.