ABD Merkez Bankası (Fed) haziran ayı toplantısında politika faizini yüzde 4.50 seviyesinde sabit tutma kararı aldı. Bu karar, piyasalar tarafından yakından takip edilirken, ABD Başkanı Donald Trump'ın Fed Başkanı Jerome Powell'a yönelik sert eleştirileri gündeme damgasını vurdu.

Trump'tan Powell'a Sert Eleştiriler

ABD Başkanı Donald Trump, Fed Başkanı Jerome Powell'ı sert bir dille eleştirerek, "aptal" olarak nitelendirdi ve "muhtemelen bugün faiz indirimi yapmayacak." şeklinde konuştu. Trump'ın bu açıklamaları, Fed'in bağımsızlığına yönelik tartışmaları yeniden alevlendirdi.

Trump'ın eleştirileri sadece faiz indirimi beklentisiyle sınırlı kalmadı. ABD Başkanı, Powell'ın ekonomi politikalarını da yetersiz bulduğunu ifade ederek, "Powell, ekonomiyi anlamıyor. Onun yüzünden ülke zarar görüyor." dedi.

Faiz Kararının Ardındaki Nedenler

Fed'in faiz oranlarını sabit tutma kararı, enflasyonun hala hedeflenen seviyenin üzerinde seyretmesi ve iş gücü piyasasının güçlü kalmaya devam etmesi gibi faktörlere bağlandı. Fed yetkilileri, enflasyonu kontrol altına almak ve ekonomik istikrarı sağlamak için mevcut para politikasının uygun olduğunu düşünüyor.

Ancak, bazı ekonomistler Fed'in bu kararının ekonomik büyümeyi yavaşlatabileceği ve resesyon riskini artırabileceği konusunda uyarıyor. Özellikle Trump yönetimi, faiz oranlarının düşürülerek ekonomik aktivitenin desteklenmesi gerektiğini savunuyor.

Faiz oranlarının sabit tutulmasının yanı sıra, Fed'in tahvil alım programına devam etmesi de piyasaları destekleyici bir unsur olarak değerlendiriliyor. Ancak, tahvil alımlarının ne zaman sonlandırılacağına dair belirsizlik, yatırımcıların tedirginliğini artırıyor.

Piyasaların Tepkisi

Fed'in faiz kararı ve Trump'ın açıklamaları, piyasalarda dalgalanmalara neden oldu. Özellikle döviz kurları ve hisse senedi piyasaları, bu gelişmelerden etkilendi. Doların değeri, faiz kararının ardından kısa süreli bir yükseliş gösterse de, Trump'ın eleştirileriyle birlikte yeniden geriledi.

Hisse senedi piyasalarında ise belirsizlik hakim. Bazı yatırımcılar, faiz oranlarının sabit tutulmasının şirket karlarını olumsuz etkileyebileceği endişesini taşırken, bazıları ise Fed'in enflasyonu kontrol altına alma çabalarının uzun vadede ekonomik istikrarı sağlayacağına inanıyor.

Ek olarak, dünya genelinde ekonomik büyüme beklentilerindeki düşüş ve ticaret savaşları gibi faktörler de piyasaların üzerinde baskı oluşturmaya devam ediyor.

Sonuç olarak, ABD Merkez Bankası'nın faiz kararının ardından yaşanan gelişmeler, ekonomik belirsizliğin arttığı bir döneme işaret ediyor. Trump'ın Fed'e yönelik eleştirileri, siyasi baskının ekonomik kararları etkileyebileceği endişesini beraberinde getirirken, piyasaların bu duruma nasıl tepki vereceği merakla bekleniyor. Önümüzdeki dönemde Fed'in atacağı adımlar ve ekonomik veriler, piyasaların yönünü belirlemede kritik rol oynayacak.