Gazze'ye insani yardım götürmek isterken İsrail'in saldırısına uğrayan ve alıkonulan Türk aktivistler, Türkiye'ye döndükten sonra savcılıkta yaşadıkları zulmü anlattılar. Aktivistlerin ifadeleri, İsrail'in uluslararası sularda dahi insan haklarını hiçe saydığını gözler önüne seriyor. En çarpıcı detay ise, aktivistlere dört gün boyunca su verilmemesi oldu.

Aktivistlerin Savcılık İfadeleri: İsrail'in İnsanlık Dışı Muamelesi

Uluslararası sularda İsrail güçleri tarafından durdurulan ve alıkonulan Küresel Sumud Filosu'ndaki Türk aktivistler, yaşadıkları zorlu süreci savcılıkta detaylı bir şekilde anlattılar. Aktivistlerin ifadelerine göre, İsrail askerleri tarafından gemiye yapılan baskın sırasında şiddet kullanıldı ve aktivistlerin tüm iletişim araçlarına el konuldu.

• Aktivistlerin telefonlarına ve pasaportlarına el konuldu.
• Fiziki ve psikolojik baskı uygulandı.
• En temel insani ihtiyaçları karşılanmadı.

"4 Gün Boyunca Su Vermediler" İddiası Şoke Etti

Aktivistlerin savcılık ifadelerinde en dikkat çekici nokta, İsrail askerlerinin kendilerine dört gün boyunca su vermemesi oldu. Sıcak havada ve zorlu koşullarda susuz bırakılmanın işkence niteliğinde olduğunu belirten aktivistler, bu durumun sağlıklarını ciddi şekilde etkilediğini dile getirdiler. Aktivistlerden biri ifadesinde, "Bize hayvanlara bile yapılmayacak muameleyi reva gördüler. Susuzluktan dudaklarımız çatladı, konuşamaz hale geldik. Defalarca su istedik ama bize aldırış etmediler." şeklinde konuştu.

Uluslararası Toplumdan Tepki Bekleniyor

Aktivistlerin yaşadığı bu insanlık dışı muamele, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırması bekleniyor. İsrail'in uluslararası hukuku ve insan haklarını ihlal eden bu davranışlarına karşı, uluslararası toplumun sessiz kalmaması gerektiği vurgulanıyor. Yaşanan bu olay, İsrail'in Filistin halkına yönelik uyguladığı zulmün sadece Gazze ile sınırlı kalmadığını, uluslararası sularda dahi devam ettiğini gösteriyor. Bu durum, uluslararası kuruluşların ve insan hakları örgütlerinin İsrail'e karşı daha somut adımlar atması gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor. Aktivistlerin yaşadıkları, İsrail'in insanlık dışı uygulamalarının bir göstergesi olarak tarihe geçti ve uluslararası toplumun bu zulme karşı daha kararlı bir duruş sergilemesi gerektiği mesajını veriyor.