Bodrum'un gözde sahillerinden Gerenkuyu'da Limak'ın inşa etmeyi planladığı 5 yıldızlı otel projesi için verilen "ÇED gerekli değildir" kararına karşı açılan dava, mahkeme tarafından reddedildi. Bu karar, bölge halkında büyük bir hayal kırıklığı yaratırken, projenin hayata geçirilmesinin önündeki engellerin kalktığı anlamına geliyor.

Gerenkuyu Halk Plajı Tehlikede mi?

Bodrum'un Kızılağaç Mahallesi'nde yer alan Gerenkuyu, özellikle ücretsiz olması nedeniyle bölge halkının sıklıkla tercih ettiği bir plaj. Limak'ın otel projesi, bu plajın kullanımını kısıtlayabileceği veya tamamen ortadan kaldırabileceği endişesiyle tepkilere neden olmuştu. Mahalle sakinleri, projenin çevreye zarar vereceğini ve doğal güzellikleri bozacağını savunarak karara itiraz etmişlerdi. Ancak mahkeme, itirazları reddederek projenin önünü açtı.

Mahallelinin avukatı Remzi Kazmaz, karara sert tepki göstererek, "Muğla 3. İdare Mahkemesi'nin kararı bayram günü Bodrum, Kızılağaç, Yalçiftlik halkına kabus oldu. Mahkeme kararı, Gerenkuyu plajını Limak AŞ'ye hediye etti. Mahkemenin kararı hepimizi şaşırttı ama biz hukuka olan inancımızı kaybetmedik. Danıştay'a başvuracağız. Halkın plajı halkındır. Hiçbir güç bu plajı Bodrum halkından alamayacak" şeklinde konuştu.

Danıştay'a Başvuru Hazırlığı

Avukat Remzi Kazmaz, kararın hukuka aykırı olduğunu ve çevreye telafisi mümkün olmayan zararlar verebileceğini savunarak, Danıştay'a başvuracaklarını belirtti. Kazmaz, "Halkın plajı halkındır. Hiçbir güç bu plajı Bodrum halkından alamayacak" diyerek kararlılıklarını vurguladı. Bu durum, projenin geleceğiyle ilgili belirsizliğin devam ettiğini gösteriyor.

Bu gelişmelerin ardından gözler Danıştay'ın vereceği karara çevrildi. Bölge halkı, Danıştay'dan olumlu bir karar çıkarak Gerenkuyu plajının korunmasını umut ediyor. Ancak, projenin hayata geçirilmesi halinde, Bodrum'un doğal güzelliklerinin ve halkın kullanım alanlarının zarar göreceği endişesi de devam ediyor.

Gerenkuyu plajı, sadece bir plaj değil, aynı zamanda bölge halkı için bir buluşma noktası, bir yaşam alanı. Bu nedenle, plajın korunması, sadece çevresel bir mesele değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel bir öneme sahip. Umuyoruz ki, Danıştay bu önemi dikkate alarak adil bir karar verecektir.