TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, 15 Nisan'dan bu yana tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Siyasi kimliği, mücadeleci ruhu ve senaristlik yönüyle tanınan Önder'in vefatı sevenlerini yasa boğdu. Sırrı Süreyya Önder'in hayatına dair önemli detaylar ve babasıyla ilgili anısı yeniden gündeme geldi.

Sırrı Süreyya Önder'in Babası ve Kitaplarla Tanışması

Sırrı Süreyya Önder, babasını 8 yaşındayken kaybettiğini ve o günü şöyle anlatmıştı:

Bu anı, Önder'in entelektüel birikiminin ve kitaplarla olan bağının temelini oluşturmuştu.

Siyasi Kariyeri ve Mücadeleleri

Sırrı Süreyya Önder, parlamenter siyasete 2011 yılında adım attı. Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloku'nun bağımsız adayı olarak İstanbul milletvekili seçildi. Ardından Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) saflarında yer aldı. 2013'te Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) eş genel başkan yardımcısı oldu. Siyasi hayatı boyunca birçok kez cezaevine girdi ve çeşitli davalarda yargılandı. Ancak mücadeleci ruhunu hiçbir zaman kaybetmedi.

• 2011: İstanbul Milletvekili seçildi
• 2013: HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı oldu
• 2018: Terör propagandası suçlamasıyla tutuklandı
• 2024: Kobani davasında beraat etti

Sanatçı Kimliği ve Eserleri

Siyasetin yanı sıra sanatla da yakından ilgilenen Sırrı Süreyya Önder, senarist olarak birçok önemli filme imza attı. "Beynelmilel" ve "O… Çocukları" gibi filmlerin senaryolarını yazdı. Ayrıca "Emret Komutanım", "Sis ve Gece", "Ada: Zombilerin Düğünü" gibi yapımlarda da çeşitli görevler üstlendi. Sanatçı kimliği, Önder'in dünyaya farklı bir pencereden bakmasını ve düşüncelerini etkili bir şekilde ifade etmesini sağladı.

Sırrı Süreyya Önder'in vefatı, Türkiye siyaseti ve sanat dünyası için büyük bir kayıp. Siyasi duruşu, mücadeleci ruhu ve entelektüel birikimiyle iz bırakan Önder, her zaman saygıyla anılacak. Onun mirası, gelecek nesillere ilham kaynağı olmaya devam edecek.